Anadolu kültürüyle yoğurulan topraklarda seyahat edeceğiniz her destinasyon sizlere bambaşka bir dünyalar, yepyeni seyahat tecrübeleri sunacak. Çünkü Anadolu, yüzyıllarca farklı uygarlıkların beşiği olmuş ve bu uygarlıkları büyütmüş, yetiştirmiş, pek tabii onlardan izler kazanmış, dolayısıyla her yeni uygarlıkla bir öncekinin kültürünü buluşturarak, benzersiz bir mozaik oluşturmuş bir coğrafya. Dolayısıyla bu topraklara yapılan her yeni seyahatle, aynı destinasyona gitseniz bile yepyeni bilgiler edinme, daha önce fark etmediğiniz detaylarla karşılaşma fırsatınız doğabiliyor. Bu da seyahatlerden çok daha fazla keyif almanıza vesile olabiliyor. Eğer siz henüz Anadolu’yu gezme, tanıma fırsatı bulamadıysanız, henüz çok az şehrini görme imkanına sahip olduysanız, yenileri için hayatınızda, seyahat rotanızda yer açın. Örneğin, Ege’yi tanımaya, onun o benzersiz kıyılarına ulaşmak için yola neden Anadolu’daki şehirlerinden başlamıyorsunuz? Üstelik bu şehirlere uygun uçak bileti fiyatları bulmak bu kadar kolayken…
Ege Bölgesi, kuşkusuz ki her biri ayrı birer cennet olan koyları, sahilleri ve sahile bakan şehirleri, bu şehirlerin kasabaları ve ilçeleriyle göz dolduruyor. Dünyanın dört bir yanından ziyaretçi akınına uğrayan ve yazın nüfusu birkaç kat birden artan kıyı kesimi destinasyonları, kendi başlarına birer turizm başkenti haline geliyor. Bununla birlikte elbette Ege Bölgesi, tıpkı Turkiye’nin diğer bölgeleri ve şehirlerinde de olduğu gibi sahillerden ibaret değil. Türkiye’nin benzersiz konumunun, onu yüzyıllar boyunca farklı etnik gruplarla ve dolayısıyla farklı kültürlerle donatmış; dolayısıyla Anadolu’yu çok özel bir coğrafya haline getirmiş. Başta da bunlardan bahsettik; ancak bu kültürlerin yörelere, bölgelere göre ayrılıyor oluşu, hatta aynı bölgede her şehirden farklı bir tat alarak dönecek olmanız sizce de heyecan verici değil mi? Eğer siz de böyle düşünüyorsanız, her karış toprağından farklı hikayeler fışkıran Anadolu’dan başlayarak, o muhteşem maviliklere ulaşmayı tercih edebilirsiniz. Tam bir Ege turuna çıkmaya siz de hazır mısınız?
Daha önce Türkiye’nin cennet şehirlerini gezmiş, belki bir Karadeniz ya da Trakya turuna çıkmış, aynı bölgeyi oluşturan birbirinden güzel şehirlerin her birinde farklı geleneklerle, eşsiz mutfaklarla, büyüleyici tarihi bölgelerle karşılaşmış olabilirsiniz. Dolayısıyla Ege Bölgesi’nin de sizi her bir şehirde ayrı güzelliklerle karşılayacağını tahmin etmek çok da zor olmasa gerek. Bununla birlikte kültür ve deniz turizmi tabii ki Ege Bölgesi seyahatlerinde başta geliyor; ancak gurme seyahatler, sağlık ve spor turizmi için de Ege Bölgesi’nin önemli turizm merkezlerine sahip olduğunu da hatırlatalım. İç kesimlerde kaplıcalarda şifa arayanlara, kıyılarda sörf yapan ve yelkenli yarışlarına katılanlara rastlayabilirsiniz. Ayrıca kruvaziyer turizminin de bu kıyılarda başladığına işaret etmekte fayda var. Sonuç olarak Ege Bölgesi, pek çok farklı turizm alanında size kendine özgü seçenekler sunacak ve siz Ege’nin sundukları karşısında başka hiçbir coğrafyada yaşamadığınız seyahat tecrübeleri yaşayacaksınız.
Siz de bu yaz kalbinizi Ege kıyılarında bırakmaya gönüllüyseniz, o halde öncelikle Ege Bölgesi şehirlerini bir tanımanızda, aşağı yukarı hepsi hakkında biraz fikir edinmenizde fayda var. Dilerseniz birlikte Ege şehirlerine şöyle bir göz atalım ve Ege turunuz için size küçük notlar sunmuş olalım. İşte Ege Bölgesi’nin birbirinden güzel 4 şehri…
1- Afyonkarahisar
Türkiye’de sağlık turizminin akla gelen ilk merkezi Afyonkarahisar olabilir. Çünkü Afyonkarahisar, tam bir kaplıca cenneti. Termal sularıyla her yıl binlerce kişiye şifa dağıtan, iyileştirici, yatıştırıcı ve tamamen dinlendirici bir tatil hayal edenler için benzersiz bir rota olduğunun altını çizelim. Termal tesislerinde, uzman gözetiminde kronikleşmiş ağrılar başta olmak üzere pek çok rahatsızlığa karşı şifa dağıtılan, bununla birlikte güzellik kürleri ile seyahatseverlerin kendilerine zaman ayırmalarını, sağlıkla birlikte güzellik kazanmalarını sağlayan Afyonkarahisar’da kendinizi hem içten hem dıştan iyileştirme fırsatı bulacaksınız.
Kendinize komple bir bakım yapmak sizce de harika olmaz mı? Cildinizi yenilemek, sağlık sorunlarınızı hafifletmek ya da onlardan tümden kurtulmak, termal sular içerisinde günlük stresleri, şehrin yoğun, yorucu etkisinden bir çırpıda sıyrılmak, tamamen dinlenmiş olarak dönmek Afyonkarahisar’da mümkün. Üstelik elbette kültür turizminde de Anadolu’nun en güzel coğrafyalarından biri olduğunu, gezilip görülecek yerleriyle tarih tutkunlarının da iştahını kabartacağını belirtelim.
İştahtan bahsetmişken, acaba Afyonkarahisar’ın mutfağına değinmeden geçmek mümkün mü? Elbette hayır! Coğrafi işaretli ürünler merkezlerinden birinin Afyonkarahisar olduğunu bu noktada hatırlatmakta fayda var. Meşhur Afyonkarahisar sucuğu başta olmak üzere, Afyonkarahisar pastırması ve Afyonkarahisar kaymağı, geleneksel yöntemlerle üretilmeye ve eşsiz lezzetleriyle şehri ziyarete gelenleri büyülemeye devam ediyor. Ayrıca çullama köfte, bükme, ağzı açık gibi pek çok yöresel yemeklerden tatmak, coğrafi işaretli ürünleriyle yapılmış lezzetleri denemek için siz de bir an önce harekete geçebilirsiniz. Afyonkarahisar için uçak bileti seçeneklerinizi değerlendirmeye başlamaya ne dersiniz?
2- Uşak
Ege Bölgesi’nin diğer şehirlerinde olduğu gibi, Uşak da Anadolu medeniyetlerinin ilk yerleşimlerinden biri olarak dikkati çekiyor. Hititler, Frigler, İyonlar ve ardından Lidya uygarlığının bu topraklara gelmiş olması, Antik Çağ’dan eşsiz eserlerle bezeli olmasına zemin hazırlamış görünüyor. Bununla birlikte Lidya uygarlığının parayı icat etmiş olmasının, bölgenin bir anda ticaret merkezi haline gelmesinin de yolunu açmışa benziyor. Öyle ki tarihteki önemli ticaret yollarından biri olan Kral Yolu da Uşak ili sınırından geçiyor. Tarihin en büyük gezginlerinden Evliya Çelebi’nin de dünyaca meşhur eseri Seyahatname’de Uşak ile ilgili bu konunun altı çizdiği görülüyor. Evliya Çelebi, eserinde tüccarlara ve ticarete verilen önemden ve bunun birer göstergesi olarak tüccarlar için yapılmış hamamlar ve dükkanlardan bahsediyor.
Uşak’ta da tıpkı Afyonkarahisar’da olduğu gibi kaplıca turizmi için uygun kaynaklar yer alıyor. Uşak’ın Banaz ilçesi sınırlarında yer alan kaynaklar, Hamamboğazı Suları olarak anılıyor. Burada bulunan kaplıca merkezleri, tedaviler için uzman eşliğinde kaplıca banyoları, çeşitli kürler ve uygulamalarla ziyaretçileri ağırlıyor. Eğer siz de Uşak’ı ziyaret etmeyi planlıyorsanız, burada kaplıcalardan yararlanabilir, kaplıca merkezlerini ziyaret ederek sağlık ve güzellikle buluşabilirsiniz.
Uşak için sizce de tam zamanı değil mi? Eğer siz de Ege Bölgesi turu için start vermek üzereyseniz, Uşak’ı da bu tura mutlaka dahil edin. Ve elbette meşhur Uşak tarhanasını, enfes demir tatlısını denemeden dönmeyin.
3- Kütahya
Renklerin, desenlerin, el emeğinin diyarı Kütahya’ya geldi sıra. Kütahya’nın adını Romalıların Anadolu’ya gönderdiği bir komutan olan Kotys’ten aldığı düşünülüyor. Şehir, diğer Ege Bölgesi şehirlerinde olduğu gibi uzun bir tarihe ve bu tarihin günümüze kazandırdığı eşsiz miraslara sahip bir şehir olarak dikkati çekiyor. Özellikle Aizanoi Antik Kenti, bugün dünyaca ünlü meşhur Efes Antik Kenti ile birlikte anılıyor. Antik kent Zeus Tapınağı, stadyum kompleksi, tiyatro, köprüler, nekropoller ve daha pek çok eserlerle göz kamaştırıyor. Bununla birlikte, şehrin sınırları içerisinde yaşamış olan Frigler’den kalan Frig Vadisi de peribacalarına, yeraltı şehri ve bir tapınağa ev sahipliği yapıyor. Kısacası Kütahya, eşsiz çini işçiliğinden öncesinde de pek çok eserlere ev sahipliği yapmış bir coğrafya oluşturuyor.
Çini işçiliği ise Osmanlı Dönemi’ne uzanan bir tarihe sahip. Osmanlı İmparatorluğu’nun Gerileme Devri’ne geçmesiyle İznikli çini ustalarının bir kısmının Anadolu’da Kütahya’ya yerleşmesi ve burada çini işçiliğini yaygınlaştırması sonucu Kütahya çinilerinin günümüzdeki şöhretinin oluştuğu biliniyor. Kütahya, artık dünya çapında bir çini işçiliği merkezi konumunda. Siz de ziyaretiniz sırasında çini işçiliğinin eşsiz eserlerini görebilir, buradan harika hediyelik eşyalar ve ev eşyaları satın alabilirsiniz. Kütahya’da çininin serüvenini bizzat ustaların kendilerinden dinlemek, onların eserlerini nasıl oluşturduklarını bizzat izlemek istemez misiniz? O halde Kütahya’nın rengarenk dünyasına davetlisiniz. Siz de planlarınızı buna göre yapın ve Kütahya’ya mutlaka yer vereceğiniz bir rota çizerek, yola koyulun.
4- İzmir
Adı güzeli, güzelliği çağrıştıran bir şehir İzmir. “Güzel bir şehir” deniyorsa bir şehir için, “İzmir gibi…” diye de eklenmesi gerekir muhakkak. Ege Bölgesi’nin güzel kızı, Ege Denizi’ne kollarını açarak İzmir Körfezi’ni oluşturan, çocuk neşesindeki şehri İzmir, belki de bu nedenle tarihin ilk çağlarına uzanan bir geçmişe sahip. İnsanların yerleşmek için seçtikleri ilk topraklardan bahsediyoruz. İzmir’in adı her ne kadar Türkiye’nin Cumhuriyet Dönemi’nde sıklıkla geçiyor olsa da aslında geçmişi M.Ö 650 yılında İyon uygarlığına, hatta M.Ö 1800’lerde Demir Çağı’na uzanıyor. Bayraklı ve Tepekule höyüklerinde bu tür bulgulara rastlanıyor.
Milattan önceki çağlardan biraz daha ilerlediğimizde Roma ve Bizans dönemleri geliyor. Bu dönemlerde de İzmir hala güzel, hala göz alıcı. Öyle ki insanlar iç kesimlerde kurdukları göz alıcı yerleşimleri ve şehirleri ile birlikte kıyılara doğru eşsiz tapınaklar, yönetim binaları, amfi tiyatrolar ile muhteşem antik kentleri kurmuşlar. Daha önce küçük bir tepeciğin üzerinde kurulu olan İzmir’de, ilerleyen zamanlarda bu bölgeye daha fazla insanın gelmesi ve nüfusun çoğalmasıyla şehrin Kadifekale’ye doğru yayılım gösterdiği görülüyor. Eski adıyla Smyrna ya da Smyrne olarak anılan İzmir’in, Osmanlı İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü döneme geldiğindeyse, I.Dünya Savaşı ile birlikte Yunan işgaline uğradığı biliniyor. 9 Eylül 1922’de ise İzmir’deki işgalin sona ermesi, bugün İzmir’in Kurtuluşu olarak törenlerle kutlanmaya devam ediyor.
İzmir elbette her mevsim bir başka güzel. Kordon boyunca uzun yürüyüşler yapmak, Alsancak’ın cıvıl cıvıl günlük yaşamının içine karışmak ve tabii ki Ege’nin meşhur mutfağından zeytinyağlıları, ama kesinlikle İzmir boyozunu, İzmir lokmasını, İzmir kumrusunu, söğüşünü, nefis İzmir tulum peynirini, kısacası İzmir’i İzmir yapan o lezzetleri tatmak için siz de uçak biletlerinizi ayarlayın. İzmir uçak biletleri sorgulamanızda, tüm bu güzellikler aklınızda olsun. Bir an önce yola çıkın; daha fazla beklemeyin.
Hemen Ege Bölgesi turunuza başlayın!
Ege Bölgesi’nin daha pek çok güzellikleri, birbirinden güzel şehirleri, ören yerleri, eşsiz mutfakları varı. Siz de dört mevsim her anı keyifli tatil tecrübeleri için Ege seyahatinizi planlamaya bugünden başlayabilirsiniz. Unutulmaz anılar biriktirmek ve tarihin Ege’de saklı hikayelerini yerinde keşfetme fırsatı bulabilmek için yola koyulmanın tam vakti. O halde siz de Ege Bölgesi turunuz için rotanızı bir an önce çizmeye başlayın ve gelin kendi turunuzu kendiniz planlayın. Uçak ve otobüs bağlantılarını kendiniz kurun; böylece görmek istediğiniz her yere, sahip olmak istediğiniz tüm tatil tecrübelerine sahip olma fırsatını yakalayın.
Elbette bir tur planlamak her zaman o kadar kolay olmayabilir. Ancak doğru seyahat platformundaysanız, sizin için kolay olduğu kadar tasarruflu da olacaktır. Bunun için Aerobilet’le hemen tanışabilirsiniz. Aerobilet en ucuz uçak bileti, en hesaplı otobüs biletleri ve daha fazlasını sizlere sunuyor. Seyahat ürünlerine en uygun fiyatlarla sahip olmanın yanında, kampanyalarda çok çok daha ucuza biletleme ve rezervasyon yapma imkanına Aerobilet’le sahip olabilirsiniz. Ege’nin güzelliklerini keşfetmek için ilk adımı bugünden atın. Tarihteki tüm hikayelerin sırlarını Ege’nin antik kentlerinde, Ege mutfağının en lezzetli örneklerine sofralarında şahit olun. Ne dersiniz; hoş olmaz mı?