Bükreş Uçak Bileti ile Romanya’nın Kalbi Bükreş’e Masalsı Bir Yolculuk

Bükreş uçak bileti alarak kolayca ulaşacağınız ve gezmeye başlayacağınız Bükreş, ziyaretçilerine görsel şölen sunan ve sokakları size adeta açık hava müzesinde hissettirecek kadar güzel olan bir şehirdir.

Sürekli bir akış halindeki bir kültür kenti olan Bükreş, depremler, savaşlar ve diktatörlerin kaprisleri tarafından şekillendi ve şimdi bir inşaat patlamasının ortasında, yıl boyunca sürekli artan yüksek katlı binalar ile yeniden şekilleniyor.

Yine de Bükreş’i gezerken Beaux-Arts tarzı saraylar, tarihi belediye binaları ve müzeleri ile “Küçük Paris” olarak adlandırılan şehrin bütün güzelliklerini görebilirsiniz.

Bükreş uçak bileti alarak tarihi sokaklarında gezeceğiniz Bükreş, komünist apartman bloklarının gölgesinde saklanan fresk kaplı kiliseler gibi sürprizlerle dolu. Bu kiliselerin bir kısmı, şehrin bir Avrupa çizgisi doğrultusunda yeniden yapılandırıldığı 1980’lerde yapıldı. Avrupa’nın kültür ve sanat yaşamı, mimarisi ve doğal güzellikleri ile öne çıkan şehirlerinden olan Bükreş, çevresi müze, galeri, opera ve tiyatro sahneleri ile dolu olan bir şehirdir.

Aerobilet web sitesinden veya mobil uygulamalarından seyahat zamanınıza göre en iyi fiyatlarla Bükreş uçak bileti alabilir ve etkileyici atmosferi ile dünyanın en popüler turizm destinasyonlarından biri olan Bükreş’i keşfetmeye başlayabilirsiniz.

Victory Bulvarı’nın Tarihi Sokaklarında Alışveriş Yapın

Victory Bulvarı’nın tarihinin ve prestijinin bir işareti yazımızda bahsettiğimiz pek çok ilgi çekici yerin ve simgesinin burada yer almasıdır.

Kuzeyde yer alan Devrim Meydanı’ndan başlayarak Victory Bulvarı, Dambovita Nehri’ne kadar uzanıyor. Victory Bulvarı, “Sosyalist Cumhuriyet” döneminden sonra açılan kafeler, moda salonları, spor salonları, restoranlar, kültür mekanları ve sanat galerileri tarafından çevrelenen lüks alışveriş ve eğlence mekanlarıyla dolu çok canlı bir bulvardır.

Victory Bulvarı yüzlerce yıldır ilgi çeken bir yer olmayı sürdürüyor. Bükreş’in önemli yerlerinden biri olan bu bulvarı gezerken üzerinde Türkçe ve Romence olarak “Yurtta Barış Dünyada Barış” yazan Mustafa Kemal Atatürk heykelini de ziyaret etmeyi unutmayın.

Bükreş’in Eski Şehri Lipscani Sokaklarında Yürüyün

Bükreş uçak bileti ile tarihin içine bir yolculuk yapma şansı yakalayacaksınız. Bükreş’in eski şehri, 15. Yüzyılda Prens Vlad yani bilinen adıyla Kont Drakula öncülüğünde kurulmuştur. Bükreş’in İkinci Dünya Savaşı’ndan önce nasıl göründüğüne dair bir ipucu sunan eski şehir, Orta Çağ ve 1800’lü yıllar arasında şehirdeki en büyük ticaret merkeziydi.

Blanari (Furriers Street) veya Șelari (Saddlers Caddesi) gibi bazı sokak isimleri hala bir zamanlar onlara bağlı olan loncaları hatırlatıyor. Bu küçük sokaklar, Bükreş’in İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra elinde kalan yegane parçalarından biriydi ve restore edilmiş binalarda yer alan butikler, restoranlar ve barlara şık bir yürüyüş bölgesi olarak yeniden doğdu.

Eski şehri gezerken batı tarafında bulunan Pasajul Macca-Vilacrosse’ye uğrayabilir ve çatısında 1891 litrelik sarı renkli camdan çatal şekillerin bulunduğu bir alışveriş pasajında alışveriş yapabilirsiniz. Hayranlık uyandıran bölge, şehrin en popüler turistik adreslerinden biridir.

Görkemli Parlamento Sarayı’nı Büyüklüğünü İnceleyin

Devasa büyüklükteki bir bina olan Parlamento Sarayı, Romanya Parlamentosu’na ev sahipliği yapıyor ve Nikolay Çavuşesku’nun megalomanyasını mükemmel bir şekilde yansıtıyor.

365,000 metrekare büyüklüğünde bir yapı olarak tasarlanan saray, dünyanın en büyük idari binasıdır. Resepsiyon salonları, müzeler, devlet daireleri ve parlamento salonuna rağmen sarayın hala dörtte üçü boş durumdadır.

Sarayın 1980’lerin ikinci yarısında yapılan inşaatı sırasında binlerce kişinin öldüğü ve çok büyük bir maliyetle yapıldığı söyleniyor. Parlamento Saray, Çavuşesku’nun 1977’de meydana gelen depremden sonra Bükreş’in yeniden tasarlanmasının odak noktasıdır ve altında nükleer bir sığınak olan sekiz yeraltı seviyesine sahiptir.

Bükreş uçak bileti alarak gezebileceğiniz bu binanın tam büyüklüğünü ölçmek için Saray Müzesi, Komünist Totalitarizm Müzesi ve Ulusal Çağdaş Sanat Müzesi’ni de görmeniz faydalı olacaktır.

Stavropoleos Kilisesi’ni Ziyaret Edin

Bükreş’teki Stavropoleos Kilisesi şehirdeki en önemli kilisedir. Roma ve Bizans mimarisi izlerini taşıyan kilisenin benzersiz bir kubbesi var. Stavropoleos Kilisesi, arabesk yapraklı ve eğimli desenlerle boyanmış, usta ressamların elinden çıkmış çok gözlü kemerler içeren muhteşem bir cepheye sahiptir.

Stavropoleos Kilisesi’nde azizlerin madalyonları, içlerinde taş freskler, eşsiz Ortodoks dini mimarisinde kendini gösteren ve kilisenin ana bölümü olan mimari bölme duvarını inceleyebilirsiniz.

Kilise 1720’de yapılmıştır ve mimarisi Bizans, Osmanlı, Rönesans ve Barok unsurları harmanlayan Romanya’nın Brancovenesc tarzının mükemmel bir yansımasıdır.

Kilisenin hemen bitişiğinde gezebileceğiniz, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra komünist rejimde yıkılan pek çok kiliseden simgeler ve freskler gibi dini sanat eserlerini barındıran 20. yüzyılın başlarından kalma bir bina da bulunuyor.

Ulusal Sanat Müzesi’nin Koleksiyonlarını İnceleyin

Bükreş uçak bileti alarak gezebileceğiniz müzeler şehri Bükreş’te ziyaret edeceğiniz en güzel müzelerden birisi Ulusal Sanat Müzesi’dir.

Kral I. Michael’ın İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Devrim Meydanı’ndaki Neo Klasik Kraliyet Sarayı, Romanya Ulusal Sanat Müzesi’nin merkezine dönüştürüldü. 1989’daki devrimler sırasında koleksiyonlar zarar gördü, ancak hala Avrupa Sanatı, Romen Orta Çağ Sanatı ve Modern Romen Sanatı için oluşturulan galerilerde sizi muhteşem bir görsel şölen bekliyor.

Avrupa bölümünde Lucas Cranach, Jan van Eyck, El Greco, Tintoretto, Peter Paul Rubens, Monet ve Sisley gibi birçok büyük isimin eserlerini görmek şansınız bulunuyor.

Muhteşem sanat eseri ziyaretinizde Post-Empresyonistler Nicolae Tonitza ve Ștefan Luchian ve sürrealist Victor Brauner gibi bazı Romen sanatçılarının eşsiz eserleri ile tanışacaksınız.

Romen Ateneum’da Konser İzleyin

Bir performans ve gösteri merkezi olan olağanüstü Ateneum, Neo Klasik George Enescu Filarmoni Orkestrası’nın evidir. Bahçelerle sarılmış olan bu muhteşem yapı, 1888 yılında tamamlanmış ve yapıya 1992 yılında çöküşten korumak için kapsamlı bir restorasyon yapılmıştır. Yaldızlı taş işçiliği ile süslenmiş büyük bir kubbe altında, sirküler konser salonu 650’den fazla oturma alanına sahip. Mekan, frizlerinde epik resimlere sahiptir, bu resimler Romen tarihinin en önemli olaylarını betimliyor.

Bükreş gezinizde Haydn, Bach veya Mozart dinlemek için uygun bir gecenizde rezervasyon yapabilir ve bu muhteşem yapıda keyifli bir müzik ziyafeti yaşayabilirsiniz. Burada yoğun bir performans programı var ve Doğu Avrupa’nın en büyük klasik etkinliklerinden biri olan George Enescu Festivali de eylül ayında burada düzenleniyor.

İhtişamlı Romen Patriarchal Katedrali’ni Gezin

Bükreş gezinizde özellikle pazar günü ziyaret edilen bir yer olan Patriarchal Katedrali’ne mutlaka uğramalısınız. Burası 1650’lerde Constantin Șerban Wallachia Prensi tarafından kuruldu. Bina 18, 19. ve 20. yüzyıllarda restorasyon yoluyla orijinal kalıntıları aynen korumayı başarmıştır.

Kilise, Bükreş’in koruyucu azizi olan 13. yüzyıldan kalma Aziz Dimitrie Basarabov’un kalıntılarını da elinde bulundurmaktadır. Romen Patriarchal Katedrali için Aziz Dimitrie Basarabov’un kalıntıları 1774 yılında Bulgaristan’dan getirildi ve üstte bir cam panel ile gümüş bir kabartma içinde sergileniyor. Bükreş uçak bileti alarak başlayacağınız gezinizde bu ihtişamlı katedralin muhteşem fotoğraflarını çekebilirsiniz.

Cotroceni Sarayı’nın Tarihi Eserlerini İnceleyin

Romanya’nın ilk kralı Carol I için 1895’te yapılan Cotroceni Sarayı, uzun süre Romanya hükümdarlarının ikamet ettiği bir yerdir. Son kral Michael I’in 1947’de öldürülmesinin ardından mülk, ülkeyi ziyaret eden devlet başkanlarının kalması için kullanılmıştır. Demokrasiye geçildikten sonra bu görkemli saray, Romanya Cumhurbaşkanı’nın resmi ikametgahı haline geldi.

Binanın en eski kanadı, Ulusal Cotroceni Müzesi olarak halka açıktır, burada kütüphanenin ve resepsiyon salonlarının ihtişamını görebilir resim, heykel, seramik, grafik sanatı, mobilya, tekstil ve cam eşyaların zengin bir koleksiyonunu inceleyebilirsiniz. Bu eşyaların çoğu, 20. yüzyılın başında Romanya Kraliçesi Marie ve Kral Ferdinand’ın kişisel koleksiyonlarıydı. Bükreş uçak bileti ile kültüre, tarihe ve sanata doyacaksınız.

Sanat Koleksiyonları Müzesi’nin Zengin Koleksiyonuna Göz Atın

Ulusal Sanat Müzesi’nin bir kolu olan bu güzel müze, tarihi 1822’ye kadar uzanan ve özel bir ev olan Palatul Romanit olarak bilinir. İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden ve komünist rejimin ülkeyi devralmasından sonra bina Romanya’nın zengin ailelerinden ele geçirilen sanat eserleri için bir depo haline geldi.

19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarından kalan Romen sanatının eşsiz eserlerini sunan müzede 44 farklı koleksiyon bulunuyor. Öne çıkan sanatçıların bazıları Theodor Aman, Nicolae Grigorescu, Nicolae Tonitza, Gheorghe Petrașcu ve Theodor Pallady’dir.

Aynı zamanda büyüleyici ve biraz dokunaklı Vacarești Manastırı gibi mekanlardan mimari parçalara da sahip Sanat Koleksiyonları Müzesi görülmeye değer eserleriyle sizi bekliyor.

Bükreş Kültür Merkezi’nin Art Deco Mimarisini İnceleyin

Bükreş gezinizde Lipscani’de yer alan Bükreş Kültür Merkezi, Art Deco mimarisiyle görmeniz gereken bir binadır. 1934’te tamamlanan bina, savaş arası dönemde şehirde yükselen Art Deco harikalarından birisidir ve Bükreş Kamu Görevlileri Birliği için bir eğlence mekanı olarak tasarlanmıştır.

1996 yılından beri bina geleneksel kültür kurumları tarafından desteklenmeyen sanatçılar tarafından yılda 200’den fazla etkinlik düzenlenen önemli bir kültür merkezi haline geldi. Parke zeminli bir giriş holünden geçerek şık bir merdivenle erişilen 320 kişilik oditoryumdaki konserlerden birine katılarak iç mekanın büyüleyici güzelliğini yakından görebilirsiniz.

Herastrau Parkı’nda Gezin

Bükreş’teki en büyük park, 1936 yılında kurulan Herastrau Parkı’dır. Burası şehrin karmaşasından bunalıp biraz nefes almak isteyenlerin uğrak yeri. Şehrin kuzeye doğru sınırları ve bölgenin 74 hektarlık alanı Herastrau Gölü tarafından çevrelenmiş durumdadır.

Colentina Nehri’nde, 1930’larda nehir bataklıkları kurutularak oluşturulduğundan Herastrau Gölü kısmen insan yapımıdır. Göl, yaz aylarında yürüyüşçüler tarafından tercih edilen 6 kilometrelik bir çevre yoluna sahiptir. Yaz mevsimde ana girişin yakınında bisiklet kiralayabilir veya güney kıyısındaki iskeleden bir tekne turuna çıkabilirsiniz. Yürüyerek de Gül Adası boyunca ilerleyebilir ve eşsiz manzaralara şahit olabilirsiniz.

Kireç ağacı caddelerinden aşağı inerek ve ilkbaharda çiçek açan kiraz ağaçları arasında Japon Bahçesi’ne doğru bir yürüyüş yapıp eşsiz manzaralar sunan parkta benzersiz fotoğraflar çekebilirsiniz.

Büyüleyici Cismigiu Bahçeleri Arasında Gezin

Bükreş’in merkezindeki en eski rekreasyon alanı olan Cismigiu Bahçeleri, 19. yüzyılın ortalarında şekillenmiş ve Alman peyzaj mimarı Carl Meyer tarafından tasarlanmıştır. Göl kenarındaki bir bağ olan yere, Viyana’nın botanik bahçeleri ve Romanya’nın engebeli bölgelerinden gelen binlerce ağaç ve bitki türü dikilmiştir.

Gölde yaz aylarında kayıkla gezebilir ve kışın donarsa yüzeyinde patenle dolaşabilirsiniz.

Cismigiu Bahçeleri içinde Romanya’nın en sevilen 12 yazarının büstleri olan bir anma bahçesi, Birinci Dünya Savaşı’nda Romanya’da ölen Fransız askerlerine ve İkinci Dünya Savaşı’nda ölen Amerikalılara ayrılan anıtlar da bulunuyor.

Gösterişli Bahar Sarayı’nda Bir Mola Verin

Herastrau Park’a çok yakın olan Bahar Sarayı, 20. Yüzyılın Romanya tarihinin ilgi çeken bir dilimini size sunuyor. Bir gün önceden rezervasyon yaparak katılabileceğiniz turlarla Bahar Sarayı, ünlü diktatör Nikolay Çavuşesku’nun şatafatlı ikametgahı olarak sizi oldukça etkileyecektir.

Bu 80 odalı saray, 1960’larda inşa edilmiştir. Saray bir kış bahçesi, şarap mahzeni, ipek duvar kağıtları, değerli sanat eserleri, pahalı mobilyalar, büyük bir yüzme havuzu, altın armatürler ve hatta bir sinemaya sahiptir.

Bükreş uçak bileti alarak görebileceğiniz eşsiz güzelliği olan Bahar Sarayını gezerken tarihi yapısının içinde kendinizi oldukça farklı hissedebilirsiniz.

Bükreş Rus Kilisesi’nin Kubbelerini Görün

Bükreş Rus Kilisesi veya Öğrenci Kilisesi olarak da bilinen bu kilise, Çar Nicholas II tarafından verilen bir bağıştan sonra inşa edilmiştir. 20. yüzyılın başında kilisenin cemaati sadece Rus göçmenler ve diplomatlardı.

Proje, Rus büyükelçisi tarafından yönetildi ve kilise 1909 yılında açıldı. Tipik Rus Ortodoks tarzındaki yedi soğan kubbesiyle dikkat çeken kilise dünya savaşının patlak vermediyse kapatılmış ve çok fazla olmasa da savaşta zarar görmüştür. Kilisenin içerisine girdiğinizde duvardaki eşsiz işlemeler ve kilisenin kasvetli havası sizi çok etkileyecek.

Bükreş Botanik Bahçesinde Güzel Bir Gün Geçirin

Bükreş gezinizin önemli bir durağı olan Bükreş Botanik Bahçesi, 17 hektarlık alanda 5.000 bitki türüyle göz kamaştırıyor ve Bükreş Üniversitesi tarafından korunuyor. Bu eşsiz bahçe rahatlatıcı bir yürüyüş turu için mükemmel bir yer.

Küçük bir ücret karşılığında parka girebilir ve 35 yıl kapalı kaldıktan sonra 2011’de tekrar açan Sera Veche gibi muhteşem seraları gezebilirsiniz.

Botanik Bahçesi, 1890’ların başında inşa edildi. Bahçe, içinde tropikal ve alt tropik bitki örtüsü bulunan küçük şirin bir dünyadır. Bir gül bahçesinde yer alan sizi büyüleyecek göletlerin, sarma yolların ve yaz aylarında açan yaklaşık 1.000 egzotik çiçeğin görkemli manzarası burada sizi bekliyor.

Tarihi binaları, görkemli sarayları ve süslü bahçeleriyle size keyifli bir gezi imkanı sunacak Bükreş’i Aerobilet uçak bileti sayfalarından kolayca bulacağınız Bükreş uçak bileti ile ziyaret edebilir ve bu tarihi şehre hayran kalabilirsiniz.