Ankara uçak bileti ile Ankara’nın ruhuna yolculuk

0
2058

Başkent, en kalabalık ikinci şehir, Cumhuriyet’in ilk tanığı, üniversitelilerin kenti Ankara. Nedense sürekli denize kıyısı olan bir şehirle karşılaştırılır ve genelde de bu karşılaştırmadan mağlup ayrılır. Az insan bilir Ankara’nın aslında denizsiz güzel olduğunu ve bir kere Ankara’yı yaşamaya, onun havasına, suyuna, sokaklarına karışmaya başlayınca, denizin insanın aklına bile gelmeyeceğini. Ankara olduğu gibi güzeldir. Ne bir şehirle kıyaslanmaya gelir ne de uçuk projelerle başkalaştırmaya. Bir Ankara uçak bileti ile, Ankara’yı yaşamaya hazır mısınız?

Kısaca tarihçe

Ankara’nın geçmişi en az 10.000 yıl öncesine, Eski Taş Devri’ne dayanır. Türkiye’den önce Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Galat, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu’na ev sahipliği yapan Ankara, Frigya’nın başkenti Gordion’un da il sınırları içerisinde yer alır. Bu sebeple arkeolojik olarak çok değerli bir noktadır.

Ankara ismi, Frig dilindeki Anküra kelimesinden gelmektedir. Kelimenin anlamı, gemi çapası demektir. Mitolojiye göre Frig Kralı Midas, bu bölgede büyük bir gemi çapası bulmuştur ve bölgenin adı Anküra olarak kalmıştır. Bazı Batılı kaynaklarda bölgenin adı Ankyra ya da Ancyra olarak geçmiştir. Türkler’in Anadolu’ya girmesinin ardından bölgenin adı Engürü, Engüriya ve Ankara olarak değişime uğramıştır.

Selçuklular zamanında, transit ticarette önemli bir yeri olan Ankara, 1304 yılında Osmanlı İmparatorluğu’na bağlanmış, 1841 yılında da il olmuştur.

Ankara’nın Kurtuluş Savaşı’ndaki yeri çok önemlidir. Anadolu’nun tam ortasında yer alması, Batı Cephesi’ne yakın olması, demir yolu ile İstanbul’a ulaşım sağlanabilmesi ve ayrıca, bölge halkının bağımsızlığa ve milli mücadeleye olan desteği sebebi ile, Anadolu’daki direniş hareketinin merkezi olmuştur. 1923 yılında başkent ilan edilen Ankara, 1984 yılında büyük şehir unvanı kazanmıştır.

Bunları yapmadan Ankara’dan dönmeyin

1- Anıtkabir’i ziyaret edin

Ankara denilince akla ilk gelen yerdir Anıtkabir. Sadece Ankara’nın değil, tüm Türkiye’nin sembollerinden biri haline gelen Anıtkabir, Türkiye Cumhuriyeti’nin en değerli mimari eseridir demek yanlış olmaz.

Ulu Önder’imizin ebedi istirahat yeri olan Anıtkabir, sadece mimari özellikleri ile değil, manevi değeri ile de çok önemli bir yere sahiptir. Anıtkabir, Ankara’nın tam kalbinde saklanan Atatürk’ün ölümsüzlüğünün  de bir simgesidir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahat yeri, Anıtkabir

Anıtkabir’in bulunduğu yer olan Anıttepe, eskiden Rasattepe olarak adlandırılmaktaydı. Yüksek bir noktada ve şehrin tam orta noktasında olması sebebi ile, burada bir rasathane bulunmaktaydı. Yerel halk bu tepeye Beştepe adını da vermekteydi. Çünkü tepede, Frigyalılar’dan kalma tümülüsler bulunmaktaydı. Anıtkabir’in bu tepede yapılmasına karar verilmesinin ardından, söz konusu Tümülüslerin kaldırılması için kapsamlı bir arkeolojik çalışma başlatıldı. Tümülüslerden çıkarılan tarihi eserler, Anadolu Uygarlıkları Müzesi’nde sergilenmeye başlandı.

Temeli 9 Ekim 1944 yılında atılan Anıtkabir’in inşaatı, 1 Eylül 1953’te tamamlandı. İnşaat 4 aşamada tamamlandı. İlk olarak toprak tesviye çalışmaları ve Aslanlı Yol’un istinat duvarı yapıldı. Mozole ve ek binaların yapımı ikinci aşama idi. Son aşama ise, döşeme ve taş işçiliklerini kapsıyordu.

Anıtkabir, abartıdan uzak, sade bir üslupla; ancak oldukça gösterişli olacak şekilde inşa edildi. Üç ana bölümden oluşmaktadır. Bunlar Aslanlı Yol, Tören Meydanı ve Mozole’dir. Aslanlı Yol, 262 metre uzunluğunda, iki yanı Hitit üslubuna göre yapılmış olan aslan heykelleri ile bezenmiş yoldur. Aslan heykelleri toplamda 24 adettir. İkişerli gruplar halinde 12’si sağda, 12’si solda durur. Bu aslanlar, 24 adet Oğuz Boyu’nu simgeler ve ikişerli gruplar halinde durmaları, Türk Milleti’nin birlik ve beraberliğinin simgesidir.

Tören Meydanı, Aslanlı Yol’un sonunda, Anıtkabir’in ek binaları ve kolonların çevrelediği bir alandır. Mozole ise, Anıtkabir’in en önemli yeri olarak kabul edilir. Tören Meydanı’ndan Mozole’ye 42 adet basamakla çıkılır. Mozole dikdörtgen bir yapıdadır. Atatürk’ün kabri ve kabrin üzerindeki sembolik lahit, Mozole’nin içerisinde yer alır. Anıtkabir ayrıca rölyefleri, taş işlemeleri ve heykelleri ile de tam anlamıyla bir sanat eseridir.

Anıtkabir’i çevreleyen alanda, Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” sözünden esinlenerek, Barış Parkı oluşturulmuştur. Bu parka dünyanın dört bir yanından ve ülkemizden getirtilen fidanlar ile Atatürk’ün bu ünlü sözü, ölümsüzleştirilmiştir.

2- Ankara Kalesi’ni görün

Ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmeyen Ankara Kalesi, yapılan tahminlere göre Hitit zamanından kalmadır. Kale, iç kale ve iç kalenin çevresini kaplayan, 20 civarında kulesi ile birlikte bir dış kaleden oluşur. Günümüzde, Kaleiçi Mahallesi’nde bulunan restore edilmiş tarihi evleri ile, modern Ankara’nın görüntüsüne ayrı bir lezzet katıyor. Kaleden ayrıca muhteşem bir Ankara manzarası izleyebiliyorsunuz. Eski kale evlerinden pek çoğu günümüzde restore edilmiş durumda ve kafe ya da lokanta olarak hizmet veriyor. Kaleyi ziyaret ettiğiniz zaman, kültürel tesislerin kapsamında yer alan ve kalenin Akkale olarak isimlendirilen burcunda kurulan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni de gezmeyi ihmal etmeyin.

Ankara Kalesi’nden muhteşem bir Ankara manzarası izleyebiliyorsunuz

3- Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde eski çağlara tanıklık edin

1921 yılında kurulan müze, Ankara’nın ilk müzesi olma özelliğindedir. Ankara Kalesi’nin Akkale Burcu’nda konumlandırılan müze, Atatürk’ün bir Eti Medeniyeti müzesi açma isteği üzerine projelendirilmiştir. Müzede bulunan koleksiyonlar, Paleolitik Çağ, Neolitik (Yeni/Cilalı Taş) Çağ, Kalkolitik (Bakır/Taş) Çağ, Eski Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit İmparatorluğu Çağı, Frig Krallığı, Geç Hitit Krallığı, Urartu Krallığı, Lidya Dönemi, M.Ö. 1200’lerden Günümüze Anadolu Uygarlıkları, Çağlar Boyu Ankara olarak sınıflandırılmıştır. Koleksiyonu ve yapısı ile, dünya müzeleri arasında çok önemli bir yere sahip olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne bağlı olan ören yerleri ve birimler, Gordion Müzesi, Roma Hamamı, Agustus Tapınağı ve Roma Tiyatrosu’dur.

Hitit Kral yolu sfenksi Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde

4- Etnografya Müzesi’nde Ata’yı selamlayın

Etnografya Müzesi hiç şüphesiz ki herkesin aklında, Atatürk’ün geçici kabristanı olarak kalmıştır. Etnografya Müzesi, Türk sanatının, Selçuklu Devri’nden günümüze kadar gelen örneklerinin sergilendiği bir müzedir. Müzenin içeriğini, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden toparlanan halk giysileri, ayakkabı ve takunyalar, süs eşyaları, oyalar, çerçeveler, havlular, bohçalar, yatak örtüleri, gelin kıyafetleri, damat tıraş takımları, özel dokuma halı ve kilimler, Memlük kazanları, Osmanlı şerbet kazanları, güğüm, leğen, sini, yaylar, oklar ve çeşitli silah örnekleri, Türk çini ve porselenleri, tasavvuf ile ilgili çeşitli eşyalar, hat işçiliği örnekleri gibi Türk sanatı ve folklorunun örneklerini görmek mümkündür.

Etnografya Müzesinde Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden kültürel miras örneklerini görebilirsiniz

5- Atatürk Orman Çiftliği’nde yeşile doyun

Atatürk’ün emri ile, Ankara civarındaki bataklık, çorak ve oldukça verimsiz bir araziye kurulan Atatürk Orman Çiftliği, bu özelliği ile Atatürk’ün ileri görüşlülüğünün bir simgesi haline gelmiştir. Atatürk, ısrarla bu bölgede bir çiftlik kurulmasını istemiş, bunun gerekçesi olarak da, bölgenin ıslah edilip şehre kazandırılması gerekliliğini göstermiştir. Atatürk kendi tabiriyle, Atatürk Orman Çiftliği’nin, hilesiz ve nefis gıdalar üretmekle yükümlü olduğunu belirtmiştir. Atatürk Orman Çiftliği bugün pek çok noktada satışı olan, et ve süt ürünleri üreten bir kurumdur. Atatürk Orman Çiftliği’nde bir kokoreç yemeden Ankara’ya gittim demeyin, bizden söylemesi.

6- Atakule’den Ankara manzarasına göz atın

Şehrin muhteşem manzarasını tepeden izlemek isteyen gözlerin mutlaka görmesi gereken bir yer olan Atakule, aynı zamanda döner kule olarak da isimlendirilir. Kule dönüşünü 1,5 saatte tamamlayarak, Ankara’yı 365 derecelik bir açıdan seyretme fırsatı sunar. Kuledeki restoranlarda yemeğinizi yiyip manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

Atakule’den Ankara’yı 365 derece izleyebilirsiniz

7- Cermodern’de modern sanatın nabzını tutun

2010 yılında hizmete giren, Ankara’nın modern sanat merkezi olan Cermodern, şehrin sanat hayatına yeni bir soluk getirmiştir. Merkez bünyesinde konserler, sergiler ve çeşitli workshoplar düzenlenmektedir. Tesis bünyesinde, çeşitli sanatçıların modern sanat eserlerini görmek mümkündür.

8- Gençlik Parkı’nda bir anınız olsun

Gençlik Parkı Ankara’nın en eski sembollerinden biridir. 275.000 metre karelik dev bir alanda konumlanan Gençlik Parkı, şehrin karmaşasından bir nebze olsun uzaklaşıp, nefes almak isteyenler için şahane bir kaçış noktası. Özellikle akşam saatlerinde göz kamaştıran park, çeşitli ışık gösterileri ile renklendiriliyor. 42.000 metre karelik devasa havuzdaki su gösterileri gerçekten görülmeye değer.

Gençilk parkı, şehrin içinde kaçış noktası

9- Kuğulu Park’ta güvercinleri besleyin

Ankara’nın en eski parklarından biri de Kuğulu Park. Birinci dereceden doğal sit alanı olma özelliği ile, diğer parklardan ayrılan Kuğulu Park, parka ismini veren kuğuları kadar, afacan güvercinleri ile de meşhur.

10- 7. Cadde’de alışveriş yapın

Diğer adı Aşkabat Caddesi olan 7. Cadde, Ankara’nın en meşhur noktalarından biridir. Gençler için eğlence ve buluşma noktası olan 7. Cadde, alışveriş yapmak ve şehri yaşamak isteyenler için de iyi bir adres. Bahçelievler semtinde bulunan cadde, baştan sona pek çok kafe, bijuteri, butik ve benzeri dükkanla dolu.

11- Kıtır’da sokak lezzetlerini tadın

Ankara’ya gidip de Kıtır’da bir kumpir, kokoreç ya da midye dolma yenmeden dönülmez. Kıtır, kendi türevi mekanların belki de en eskilerinden biridir. Gençliği Ankara’da geçen herkesin bir anısı vardır bu mekanla ilgili. Uzun yıllardır hizmet vermekte olan mekan, nesilden nesile, her Ankaralı’nın kalbinde ayrı bir yere sahiptir. Hatta Ankaralılar der ki, Kıtır’daki muhabbet, başka hiçbir yerde dönmez.

Kıtır, benzersiz ortamı ve lezzetleri ile Ankara’da gidilmeye değer mekanlardan

12- Kızılay Meydanı’nda turlayın

Her şehrin kalbine giden, adeta atardamarı gibi bir noktası vardır. İstanbul için bu nokta Taksim ise, Ankara için de, kesinlikle Kızılay’dır. Kızılay Meydanı’na gittiğinizde, Ankara’nın özüne ulaşmış sayılırsınız. Meydanda hemen hemen herkes için yapılacak bir şey vardır. Orada asla sıkılmaz ve pek çok yeni şey keşfedersiniz.

Kızılay, Ankara’nın merkezi

13- Çıkrıkçılar Yokuşu’nu keşfedin

Eğer Ankaralı iseniz en az bir defa anneanne, babaanne ya da annenizden, Çıkrıkçılar Yokuşu’nun ismini duymuşsunuzdur. Tarihi semt Samanpazarı’nda yer alan Çıkrıkçılar Yokuşu, bakırcıları, tuhafiyecileri, kumaşçıları, herkese hitap eden mağazaları ile, adeta Eminönü’nü andırır. Hareketin hiç eksik olmadığı caddede ne ararsanız bulursunuz.

14- Çengelhan Rahmi Koç Müzesi’nde Koç Ailesi ile tanışın

Ankara Kalesi giriş kapısının hemen karşısında yer alan müze, Koç Ailesi için oldukça büyük bir manevi değere sahiptir. Müze bünyesinde yer alan Vehbi Koç Dükkanı bölümü, Vehbi Koç’un ticari hayata ilk olarak atıldığı yerdir.

15- Eymir ve Mogan Gölleri’nde rahatlayın

Ankara’nın deniz kenarı olarak kabul edilen bu iki göl, doğal güzellikleri ile ziyaretçilerini büyüler. Hafta sonları uzun yürüyüşler, piknikler ve çeşitli spor aktiviteleri için biçilmiş kaftan olan bu göller, şehrin en güzel kaçış noktalarıdır.

Eymir Gölü, özellikle haftasonları doğa tutkunlarının uğrak yeri

16- Tunalı Hilmi Caddesi’nde vakit geçirin

Kavaklıdere semtine bağlı olan cadde, yeme-içme mekanları, butikleri ve kafeleri ile ünlüdür. Meşhur Kuğulu Park da bu cadde üzerinde yer alır. Şehrin en gözde merkezlerinden biri olan Tunalı Hilmi Caddesi, Ankara’daki sosyal yaşamın beşiklerinden biridir.

17- İlk Meclis – Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde yakın tarihe göz atın

Tarih meraklılarını Ankara’ya çeken en önemli noktalardan biri de İlk Meclis Binası, yani Kurtuluş Savaşı Müzesi’dir. Müzenin koleksiyonu içerisinde, Atatürk ve diğer bazı milletvekillerine ait özel eşyalar, istiklal madalyaları, etnografik malzemeler, savaş araç gereçleri, Teşkilat-ı Esasiye Kanununun müsveddeleri, telefon ve mors alfabesi yazıcı gibi iletişim araçları ile bazı yağlı boya eserler yer almaktadır.

İlk Meclis Binası, Kurtuluş Savaşı Müzesi

18- Beypazarı lezzetlerini tadın

Ankara’nın en turistik noktalarından biri olan Beypazarı, kendine has mutfağı ile de oldukça ünlüdür. Beypazarı içerisinde, buranın tarihini ve kültürünü yakından görebileceğiniz pek çok müze ve konak bulunmaktadır.

Tarihi ve kültürü ile Beypazarı gezilmeye değer

19- Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ni görün

2006 yılında müze haline getirilen cezaevi, siyasi düşünceleri sebebiyle yargılanan yazarlar, gazeteciler ve şairler gibi aydınları misafir etmiştir. Mahkumlara ait olan özel eşyalar ve günlükler özenle saklanmaktadır.

20- Hamamönü’nde gönlünüzce gezin

Hamamönü, Ankara’nın en tarihi noktalarından biridir. Hacettepe Mahallesi sınırlarında yer alan Hamamönü, ciddi bir restorasyona tabi tutulmuş ve eski yapılar yenilenmiştir. Adeta 19. yüzyıl Ankara’sında yaşadığınız hissine kapılacağınız Hamamönü’nü mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.

Hamamönü sokaklarında gezerken tarihe şahitlik edeceksiniz

Aslında Ankara’nın güzelliklerini anlatmaya sayfalar da kelimeler de yetmez. Bir başkentten çok daha fazlası olan bu güzelim şehir bir uçak bileti kadar uzağınızda. Uygun Ankara uçak biletleri için Aerobilet’i tıklamayı unutmayın.