Alanya uçak bileti ile her yer Alanya

0
5179
Alanya uçak bileti ile her yer Alanya
Alanya uçak bileti ile her yer Alanya

Bazı yerler vardır; sizi hem doğal güzellikleri ile hem de tarihi ile büyüler. İşte Alanya böyle yerlerden biri. Üstelik kendine has lezzetleri ile gastronomi düşkünü misafirleri de memnun ediyor. Antalya’dan Alanya’ya sadece bu lezzetleri tatmak için gelen ziyaretçiler oluyor. Alanya’ ya hava yolu ile gelmeyi tercih eden ziyaretçiler, Alanya uçak bileti şeklinde arama yaptıkları zaman, Alanya’ya en yakın havalimanı olan Gazipaşa Havalimanı’na yönlendirilmekte. Dilerseniz de Antalya Havalimanı’nda inip Alanya’ya geçebilirsiniz.

Alanya, Antalya’nın bir ilçesi. Antalya şehir merkezine 135 kilometre, Gazipaşa Havalimanı’na ise 42 kilometre uzaklıkta. Konum olarak Antalya’nın doğusunda yer alıyor.

Alanya, doğal güzellikleri ve iklimi sebebiyle, özellikle kuzey ülkelerinden gelen turistlerin uğrak yeri. Bu turistler, Alanya’da sezonluk daireler kiralayıp yoğunlukla kış ve bahar; bazen de yaz dönemini burada geçiriyorlar.

Alanya’nın tarihi dokusu

Alanya esasında küçük bir yarımada şeklindedir. Kuzeyinde Toros Dağları ile çevrilidir. Güneyinde ise Akdeniz yer alır. Antik çağlarda, Pamfilya ve Kilikya arasında yer aldığı için, adı bazen Pamfilya, bazen de Kilikya olarak geçmiştir ve bu iki şehrin Alanya kültüründe etkisi vardır. Alanya’nın bilinen en eski adı Korakesium’dur. Bizans Dönemi’ndeki adı Kalanoros’tur.

Alanya’nın ilk kimler tarafından kurulduğu henüz bilinmemektedir. Tarihte pek çok hükümdarlığın muhafazası altına girmiştir. M.S 7’nci yüzyılda, bölge ciddi bir şekilde Arap akınlarına uğramıştır. Savunma amacıyla pek çok kale inşa edilmiştir.

Anadolu Selçuklu hükümdarı 1. Alaaddin Keykubad, 1221 tarihinde Alanya Kalesi’ni kuşatarak, bölgeyi ele geçirmiştir. Bölgeyi ele geçirmesinin ardından, burada kendi adına bir saray yaptırmış ve Alanya’yı Konya’dan sonraki ikinci başkent ilan etmiştir. İkliminin Konya’dan çok daha yumuşak olması sebebiyle, Alanya kışlık merkez olarak kabul edilmiş, ismi de “Alaiye” olarak değiştirilmiştir.

1300 yılında Selçuklu Devleti’nin parçalanmasının ardından, bölge Memlük Sultanı’nın kontrolüne geçmiştir. Daha sonra 1471 yılında, Fatih Sultan Mehmet tarafından, Osmanlı topraklarına eklenmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, bir ziyareti esnasında, bölgenin adını “Alanya” olarak değiştirmiştir.

Alanya’da mutlaka yapılması gereken şeyler

1- Alanya Kalesi’ni görün

Alanya Kalesi, 10 hektarlık bir alan üzerinde yer alan ve 6 kilometrelik surlarla çevrilmiş dev bir yapıdır. Surların uzunluğu yaklaşık 6,5 metredir ve denizden 250 metreye kadar yükselen yarımadanın üzerinde bulunur. Kalenin 83 kulesi ve 140 adet burcu vardır. Alanya Kalesi üç bölümden oluşur. Bunlar, iç kale, orta kale (ehmedek) ve dış kaledir. Alanya Kalesi, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine tanıklık etmiştir. Bu sebeple kale, iç kısmı ve çevresinde pek çok Helenistik ve Selçuklu tarzı mimariyi eklektik bir şekilde barındırır.

Alanya Kalesi, Alanya
Alanya Kalesi, Alanya

Kalenin 1221 yılında Kyr Vart isimli Hristiyan asilzadeden 1. Alaaddin Keykubad’a geçmesi ile birlikte, Selçuklular güçlü bir liman kalesini elde etmekle kalmaz, iç, dış ve transit ticarette önemli bir yere sahip olurlar.

Alanya Kalesi vadettiği muhteşem manzaranın yanı sıra, tıpkı bir açık hava müzesi gibidir. Kalenin surları Kızılkule’de başlar, ve tekrar Kızılkule’de son bulur. Kalenin bir bölümü olan Tersane, adeta Selçuklular’ın Akdeniz ile tanışmasını simgelemektedir. Tersanenin güvenliğine Selçuklular zamanında azami derecede önem verilmiştir. Kalede yaşam günümüzde de tarihi ahşap evlerde devam etmektedir. Bu evlerden bir kısmı kafe olarak kullanılmakta, bir kısmı ise hediyelik eşya ve dokuma dükkanı olarak hizmet vermektedir.

2- Kızılkule

Alanya Kalesi’nin kulelerinden biri olan Kızılkule, Alanya Kalesi’nin Selçuklular tarafından alınmasının ardından, 1. Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde Kızılkule, Alanya’nın sembolü haline gelmiştir. Kızılkule, muhteşem bir manzaraya sahip olmasının yanı sıra, Selçuklu mimarisinin en nadide örneklerindendir. Sekizgen bir yapıda inşa edilen Kızılkule, Alanya Kalesi’ni ve tersaneyi deniz tarafından gelebilecek muhtemel saldırılara karşı korumak amacı ile yapılmıştır. Kale ve tersanenin güvenliği 1. Alaaddin Keykubad tarafından oldukça ciddiye alınan, öncelikli bir konu olmuştur.

Kızılkule, Alanya
Kızılkule, Alanya

Kızılkule’nin dış yüzeyinde kitabeler vardır. Bu kitabelere göre kule, 1226 yılında, Halepli Mimar Ebu Ali Reha el Kettani tarafından inşa edilmiştir. Kule 33 metre yüksekliktedir. Alt kısımlarında kireç taşı, üst kısımlarında ise kırmızı tuğla kullanılmıştır. Kuleye ismini veren de bu detaydır. Özellikle gün batımında, kule eşsiz bir kırmızı renge bürünerek, görenleri büyüler.

Kızılkule toplam beş kattan oluşur. Giriş katı ve 1. kat, sergi salonu olarak hizmet vermektedir. Kulenin tüm katları gezilebilir. En üst katın manzarası nefes kesicidir. Kalenin bir bölümü ve tersane plajı görülebilir.

3- Kleopatra Plajı

Esasında Kleopatra olarak adlandırılan yer, mavi bayraklı Damlataş Plajı’nda yer alan bir koydur. Damlataş Plajı, Alanya’ya girişte, Damlataş Mağarası’nın önünde yer alır. Bu plajda Kleopatra ve Antonius’un birlikte yüzdüğü rivayet edilir. Bu sebeple turistler tarafından ziyaretçi akınına uğrar. Kleopatra koyunun bir başka özelliği de suyunun oldukça berrak olmasıdır.

Kleopatra Plajı, Alanya
Kleopatra Plajı, Alanya

Damlataş Plajı’nın hemen ardından Kleopatra Plajı başlar. Kumlarının şifalı olduğu söylenen bu plaj, yaklaşık 2 kilometre uzunluktadır. Her iki plaja da giriş ücretsizdir.

4- Alanya Müzesi

Alanya Müzesi, bölgedeki tarihi dokuyu korumak amacıyla, 1967 yılında inşa edilmiştir. İçerisinde 14 kapalı, 1 açık teşhir salonu vardır. Müzedeki en önemli eser milattan sonra 2. yüzyılda yapılmış olan, bronz Herakles heykelidir. Heykelin bulunuş öyküsü ve mitolojideki yeri resimlerle anlatılmaktadır. Alanya çevresinde bulunan ve milattan önce 625 yılında yazıldığı belirlenen, Fenike dilindeki yazıt da bölgede bulunan en eski tarihi eser olarak, müzede sergilenmektedir. Müzede Helenistik Dönem’e ait eserlerin ve parçaların yanı sıra, Selçuklu ve Osmanlı Dönemi’nden kalma eşyalar da vardır. Müzenin yenilenme çalışmaları 2012 yılında tamamlanmıştır. Müzede, Anadolu Uygarlıkları, Gemi ve Denizcilik Bölümü, Herakles Salonu, Alanya Kalesi ve Sikke bölümleri yer alır.

5- Syedra Antik Kenti

Syedra Antik Kenti, bugünkü Seki ve Kargıcı köylerinin sınırlarını çizdiği bir tepede kurulmuştur. Syedra, bugün Alanya’ya 22 kilometre uzaklıkta bulunan Seki Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Sizi en baştan uyaralım; bu antik kenti görmek isteyenlerin, kendilerini sıkı bir yürüyüşe hazırlaması gerekmektedir. Çünkü antik kenti görmek için ancak bir noktaya kadar arabanız ile seyahat edebilirsiniz. Eğer arazi aracınız yoksa, arabanızla yol almak imkansız hale gelecektir. Bu sebeple uzun bir yürüyüşe hazır olmalı ve yanınızda mutlaka su bulundurmalısınız. Ama size söz veriyoruz, antik kente ulaştığınızda karşılaştığınız manzara size tüm yorgunluğunuzu unutturacak.

Syedra Antik Kenti, Alanya
Syedra Antik Kenti, Alanya

Kentin girişinde yer alan anıtsal antik kapı, hala daha ayakta durmakta ve adeta ziyaretçileri selamlamaktadır. Kentin içerisinde tapınak, dükkanlar, evler, hamam ve tiyatro bulunmaktadır. Kentin etrafı surlarla çevrilidir. Kentin su ihtiyacını karşılayan sarnıçları hala görmek mümkündür.

6- Dim Çayı ve Dim Mağarası

Dim Çayı’nın Alanya merkezine uzaklığı yaklaşık olarak 16 kilometredir. Çayın üzerine bir baraj kurulmuştur. Bu baraj Dim Barajı olarak geçer.

Dim Çayı, Toroslar’ın eteklerinde bulunan Dimalacami köyünden doğar. Tosmur beldesi sınırlarından Akdeniz ile buluşur. Günümüzde Dim Çayı etrafında pek çok tesis kurulmuştur. Yerli halkın da uğrak yerlerinden biri olan Dim Çayı’nın, Antalya’dan da çok ziyaretçisi olmaktadır. Dim Çayı etrafındaki tesislerde, kendi tuttuğunuz alabalığınızı yiyebilir, çay ya da kahve keyfi yapabilir, çayın oldukça serin olan sularında ferahlayabilirsiniz.

Dim Mağarası, Alanya
Dim Mağarası, Alanya

Dim Mağarası, yaklaşık 410 metrelik uzunluğa sahiptir; ancak ziyarete açık bölümü 360 metre kadardır. 10-15 metre genişliktedir. Mağara 4 salon ve geçitten oluşmaktadır. Mağara yıl boyunca 18 derece sıcaklığa sahiptir. Dim Mağarası’na özellikle astım hastalığı olan kişilerin gitmesi tavsiye edilir.

7- Alara Çayı ve Alara Han

Okurcalar Beldesi içerisinde yer alan Alara Çayı ve Alara Han, doğal güzelliği ve tarihi bir araya getiren noktalardan biridir. Bölgede yer alan ve Selçuklular’ın Alanya’ya bir hediyesi olan Alara Kalesi ve Alara Han görülmeye değerdir. Ayrıca Alara Çayı’nın etrafındaki tesislerde bir şeyler yiyip içebilir ve çayın serin sularında yüzebilirsiniz.

Alara bölgesi, tarih boyunca pek çok denizci topluluk için bir yerleşim birimi olarak kabul edilmiştir. İpek Yolu üzerinde ve kervanların duraklama noktasında yer alan Alara’ya, bu sebeple Selçuklu zamanında bir kervansaray yapılmış ve ismi Alara Han konulmuştur. Alara Çayı’nda rafting ve kano gibi aktiviteler yapılabilmektedir.

8- Sapadere Kanyonu

Sapadere Kanyonu, Alanya merkezine 40 kilometre uzaklıkta bulunan Sapadere köyünde yer almaktadır. Kanyonun girişinden yaklaşık olarak 300 metre içeride bir şelale ve bu şelalenin döküldüğü yerde yüzebileceğiniz doğal ve serin bir havuz bulunmaktadır. Bu doğal havuzda yüzerken kendinizi cennette hissedeceksiniz.

Sapadere Kanyonu, Alanya
Sapadere Kanyonu, Alanya

Sapadere Kanyonu’nda ünlü bir restoran bulunmaktadır. Organik malzemelerle, köy usulü tarifleri birleştiren bu mekanda karnınızı doyurabilirsiniz. Tesisin enteresan olan başka bir yanı da, ipek dokuma tezgahlarına ev sahipliği yapmasıdır. Burada ipeğin nasıl dokunduğunu öğrenebilirsiniz.

9- Alanya’ya gelmişken Antalya’yı görmemek olmaz

Alanya’da iseniz ve daha önce Antalya’yı hiç görmediyseniz, mutlaka bir gününüzü de Antalya’ya ayırmalısınız.

Yaz aylarında gelmişseniz, Antalya’ya ayırdığınız gününüze, Konyaaltı ya da Lara plajlarında yüzerek başlayabilirsiniz. Eğer kumlu sahillerden hoşlanıyorsanız Lara plajlarını, ufak taşlı sahillerden hoşlanıyorsanız Konyaaltı’nı tercih edebilirsiniz. Sırf bu özelliği bile Antalya’yı bulunmaz kılmaktadır.

Sabah kahvaltınızda mutlaka Antalya usulü serpme böreğin tadına bakmalısınız.

Konyaaltı Plajı, Antalya
Konyaaltı Plajı, Antalya

Öğle yemeği mönünüzde ne olursa olsun; yanında mutlaka Antalya usulü piyaz olsun diyoruz. Tahin ve fasulyenin buluşması, ilk bakışta size tuhaf gelebilir; ancak tadına baktığınızda şapkanız uçacak, bizden söylemesi. Hibeş adı verilen meze de Antalya mutfağının baş aktörlerindendir. Sarımsak sevenlerdenseniz, tadına bakmadan geçmeyin. Yemeğinizin ardından belki bir yürüyüşle varacağınız Kaleiçi’de tüm gününüzü geçirmenizde hiç bir sakınca yok. Gündüzleri tarihi ve turistik dokusu, şirin dükkanları, cana yakın kedileri, özel lezzetleri ile misafirlerini ağırlayan Kaleiçi, geceleri de şehrin eğlence merkezi haline gelmektedir.

Kış aylarında yolunuz bir şekilde buraya düşecekse ve kayak sporuna düşkünseniz, Saklıkent’e mutlaka uğramalısınız.

Otelinize dönerken, Antalya’ya özgü lezzetler olan, turunç, bergamot, patlıcan ve karpuz kabuğu reçellerinden satın almayı unutmayın. Tadına doyamayacaksınız.

Peki Alanya’da ne yiyeceğiz?

Alanya, kendine özgü pek çok yöresel lezzeti olan bir yer. Hiç ummadığınız çeşitlilikte bir mutfağa sahip ve her bir yemeği tadılmaya değer.

Alanya ilçe merkezinin tam ortasında yer alan ve yöresel Alanya mutfağı yemeklerini yapan restoranda mutlaka bu lezzetlerin tadına bakmalısınız. Pirinç ve nohutla yapılan gülüklü çorba, taratorlu kızartma, etli ayva yemeği, özel soslu köy tavuğu, köy tavuklu pilav ve pekmezle yapılan, eşsiz lezzeti ile damak çatlatan öksüz helvasını mutlaka tatmalısınız.

Alanya ayrıca yaprak ciğeri ile de meşhur. Sorduğunuz zaman her Alanyalının size söyleyeceği tek bir adres var. İşte oraya gidip de o ciğeri yediğinizde, ‘daha önce yediklerim neymiş acaba’ diye kendinize soracağınızdan eminiz. Ciğeri sevmeyenleri bile kendine aşık eden tadıyla Alanya’nın yaprak ciğeri mutlaka tadılmalı. Bizce bu sefer ön yargılı olmayın; kim bilir bu tecrübenin sonunda belki de tam bir ciğer düşkünü olursunuz.

Alanya’da tadına bakmadan dönülmemesi gereken bir diğer lezzet de dondurma. Alanya’nın dondurması bir başka dondurma ve bu dondurmanın tadına, Alanya’nın tarihi dondurmacılarında bakabilirsiniz.

Yemesi, içmesi, eğlencesi, dinlenmesi ve keyfi bol bir Alanya tatili diliyoruz. Tatiliniz için Alanya uçak biletine Aerobilet aracılığıyla ulaşabilir, ekonomik seyahatin tadını çıkarabilirsiniz.