Barselona uçak bileti ile muhteşem bir tatil garantisi

Barselona… Hayallerin, aşkın, çılgınlıkların, eğlencenin ve dansın şehri. Dünya üzerindeki en güzel yerlerden biri. Tarif edilemez güzellikteki bir şehir. Gaudi’nin eserleri ile, adeta Alice Harikalar Diyarında filminin seti gibi, inci inci işlenmiş Barselona, döndükten sonra çok özleyeceğiniz enteresan bir yer. Sokaklarında dolaşırken kendinizi oraya ait hissedecek, Barselonalılar ile konuşurken, sanki onları yıllardır tanıyormuş hissine kapılacaksınız. Bir Barselona uçak bileti sayesinde, ömrünüzdeki en unutulmaz tatili yaşayacaksınız.

Barselona’nın geçmişi, M.Ö. 3. yüzyıla kadar gitmektedir. Kartacalılar’ın eski bir İberya kenti üzerine kurdukları Barselona’nın adı da, Kartaca’nın ünlü yönetici ailesi Barcaslar’dan gelmektedir. Kent, Magripliler zamanında Barcaluna olarak adlandırılmıştır.  Vizigotlar, Endülüs Emevileri ve Karolenj Hanedanı gibi pek çok farklı kültürün hakimiyeti altına giren kent, 12. Yüzyılda ticaret konusunda Cenova ve Venedik ile boy ölçüşür hale gelmişti. 14. Yüzyıldaki veba salgını, kenti oldukça olumsuz etkiledi; şehir nüfusunun büyük bir bölümünü kaybetti. Bu sıralarda eski parlak günlerini yitiren kent, Osmanlıların denizlerdeki başarısı ve Amerika’nın da keşfinin ardından, Akdeniz ticaretinde geriledi.

1800’lü yılların başında Fransız egemenliği altına giren Barselona, bundan sonraki dönemde, özellikle sanayi kolunda çok hızlı bir gelişme gösterdi. Hatta dünyadaki ilk buhar gücü ile çalışan dokuma fabrikası açıldı. 1936’daki İspanya İç Savaşı’nda, Barselona Özerk Katalonya Hükümeti’nin merkezi idi. Ilıman bir Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü İspanya, Avrupalı turistlerin yazlık kaçamak yeridir. Barselona, Katalan kültürünü temsil eden en önemli şehir olması açısından, diğer İspanya şehirlerinden farklıdır.

Barselona’da görülecek yerler

1- La Sagrada Familia

İspanya’nın harika çocuğu, modern mimarinin öncülerinden Antoni Gaudi’nin bu muhteşem eseri, Gaudi’nin ölümü sebebiyle tamamlanamamıştır. Gaudi bu bazilikanın yapımına 1883 yılında başlamıştır. 1926 yılındaki ölümüne kadar, kilisenin yapım çalışmaları devam etmiştir. İnşaata halk da katılmıştır. Zaten bazilika inşaatının bir türlü bitmemesinin sebebi, halkın hala daha inşaata sembolik olarak katkı sağlamasıdır. İnşaatın tamamlanamamasının bir diğer sebebi de Gaudi’nin karmaşık mimari tarzıdır. Yaptığı eserlerden de anlaşılacağı üzere, Gaudi’nin oldukça farklı bir tarzı vardır. Bu tarzı hayata geçirebilmek için oldukça değişik teknikler kullanmıştır. Kullandığı bu tekniklerin pek çoğu hala daha çözülememiştir. Ayrıca dönemin inşaat tekniklerinin günümüz teknolojisine uyarlanması da bir hayli zordur. Kilisenin tahmini bitiş tarihi 2028 olarak gösterilmektedir. Gaudi, bazilika kulelerinin tepesini muhteşem bir şekilde süslemiştir. Bunu yeryüzü ve cennet arasında bir bağlantıyı hayal ederek tasarladığını belirtmiştir. Bazilikanın kubbesi ve tavanını ayakta tutan kolonlar, dallanıp budaklanan ağaçlar gibi yapılmıştır. Bu sebeple bazilikanın içini gezdiğinizde, adeta bir ormanda dolaşıyor hissine kapılırsınız. Antoni Gaudi’nin tüm eserleri UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. Bazilikanın bu listeye giriş tarihi 1984’tür. Sagrada Familia, gerçekten gözlerinizi kamaştıracak; hatta rüyalarınıza girecek.

2- Park de Guell

Park de Guell de tıpkı Sagrada Familia gibi Gaudi’nin eseridir ve o da tıpkı bazilika gibi yarım kalmış bir yapıdır. Barselona’nın en fazla turist çeken noktalarından olan Park de Guell’in inşası, şehrin zenginlerinden olan Eusebo Guell’in, Gaudi’den bu parkı inşa etmesini istemesiyle başlamıştır. Daha önce de Guell’in evini tasarlamış olan Gaudi, parkın yapımına 1900 yılında başlamıştır. Park 1914 yılında yarım bırakılmıştır. 1922 yılında ise, herkese açık bir parka dönüştürülmüştür. Park de Guell için, dünyanın en sıra dışı yapılar topluluğu demek en doğrusudur. Park de Guell, yarım kalmış haliyle bile, nefes kesecek kadar güzeldir. Parkın bölümleri, Gaudi Evi, Giriş Pavyonları, Çifte Merdiven, Meydan, Hypostyle Salonu, Viyadükler, Guell Evi ve Trias Evi’dir.

3- Gaudi Müzesi

Barselona’yı inşa eden ve benzersiz kılan Gaudi, yalnızca Barselona için değil, tüm dünyadaki sanat ve mimari hareketi için çok önemli bir isimdir. Tasarladığı yapılar ne kadar sıra dışı ve gerçek üstü ise, kendi evi de o derece normal ve mütevazidir. Bir meslektaşının tasarladığı ev, günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Müzede Gaudi’nin kişisel eşyaları ve mimari çizimler ve eskizleri sergilenmektedir. Park de Guell içerisinde yer alan Gaudi evi, parkın tüm şaşaasına karşın, asil bir sadelikle parka ayrı bir hava katmaktadır. Parka giriş ücretsizdir; ancak Gaudi Müzesi’ne girmek isterseniz, 5-6 euro civarında bir bedel ödemelisiniz.

4- Casa Batllo

Casa Batllo, Gaudi’nin tekstilci Batllo Ailesi için tasarladığı, sıra dışı bir evdir. Batllo Ailesi, Barselona’nın ileri gelen ailelerinden biriydi. 1900 yılında Joseph Batllo, evi satın aldı ve dikkat çekici, başka hiçbir eve benzemeyen bir evde yaşamak istediğini belirterek, Gaudi’den evi restore etmesini istedi. Binanın inşası, 1907 yılında tamamlandı. Joseph Batllo, 1934 yılında ölene dek bu evde yaşadı. Ardından çocukları evi 1954 yılında, büyük bir sigorta şirketine sattı. En son sahipleri evi 1993 yılında satın aldı. 1995 yılında ev, farklı etkinlikler için kiralanan bir cazibe merkezi haline geldi. Casa Batllo, günümüzde Barselona’nın simgelerinden biri haline gelmiştir. Turistik açıdan oldukça önemli olan yapının, şehrin turizm gelirine ciddi bir katkısı vardır.

5- Casa Mila

Casa Mila, 1900’lerin başında, şehrin varlıklı ailelerinden biri olan Mila ailesi için yapılmıştır. Gaudi’nin en sıra dışı yapıtı olarak geçen ev, mimarın Sagrada Familia’ya başlamadan önce yaptığı son eserdir. Casa Mila’nın özelliği, yapının hiçbir keskin kenara sahip olmamasıdır. Bina, yan yatmış 8 şeklinde, yani sonsuzluk sembolü olarak inşa edilmiştir. Yapının başka bir enteresan özelliği ise, bir sanat eseri gibi yapılan, dökme demir balkonlardır. Bu balkonlar, demirden heykelleri andırır. Binanın enteresan bacaları, doğadan ilham alınarak yapılmıştır. Bu enteresan bacalar, sarkıt ve dikitlere benzemektedir. Binanın çatısında kendinizi Alice Harikalar Diyarı filminde hissedebilirsiniz. Barcelona’nın çatıdan görünen muhteşem manzarası da yanınıza kar kalıyor.

6- Calle de La Rambla

La Rambla hiç şüphesiz şehrin en popüler ve önemli caddesidir. Barselona bu cadde ile var olur diyebiliriz. Şehrin tüm önemli merkezleri bu cadde üzerindedir. La Rambla, Barselona’nın kalbi, kültür, sanat ve eğlence merkezidir. La Rambla, festivallerde, bazı özel günlerde, kutlamalarda ya da protesto gösterilerinde dolup taşar. Caddenin kendine ait bir ruhu vardır. Turistler kadar Barselonalılar da en fazla bu caddede zaman geçirir. Şehrin en ünlü kafe ve restoranları, mağazaları buradadır. Cadde gece gündüz doludur. Her köşesinde ayrı bir sürprizle karşılaşabilirsiniz. En sık karşılaşacağınız şey, pandomim sanatçıları ve sokak müzisyenleridir. Kuzeyindeki Katalonya Meydanı, güneyindeki Kolomb Heykeli, batısındaki El Raval ve doğusundaki Barri Gotik ile çevrelenmiş cadde, 1.2 kilometre uzunluğundadır. Araç trafiğine kapalı olan caddede, vaktinizin nasıl geçtiğini asla anlamazsınız. Bu sebeple eğer kısıtlı bir zamanınız varsa, sürekli saatinize bakmayı unutmayın. Emin olun cadde etrafındaki lüks mağazaların, değişik vitrinlerini bile fotoğraflamak isteyeceksiniz.

7- Barri Gotik

Barri Gotik sadece İspanya’da değil, dünyada görebileceğiniz en güzel yerlerden biri. Gotik Mahalle olarak da geçen Barri Gotik, Barselona’nın eski kenti ve tarihi bir mahallesi. Günümüzde ise, şehrin kalbinin attığı yerlerden biri. Barri Gotik’te sıklıkla Ortaçağ ve Roma esintilerine rastlamak mümkün. Mahallenin sokakları, oldukça modern olan şehrin diğer kısmıyla kesişiyor; bu da insanda garip bir duygu yaratıyor. Çok modern bir kentte dolaşırken, sokağın bitiminden sağa döndüğünüzde, kendinizi birden ortaçağda bulabiliyorsunuz. Barri Gotik’te Roma surları ve diğer kalıntıları görebilir, sokak müzisyenlerini dinleyebilir ve muhteşem manzaralı yapıları fotoğraflayabilirsiniz.

8- Mercat de La Boqueria

Barselona demek kültür, sanat ve Gaudi demek tamam; ama bir taraftan da yiyip içmek demek. Barselona’daki gastronomi hayatının kalbine bir göz atalım isterseniz. La Boqueria, Barselona’nın en ünlü pazarıdır. Kapalı pazar olarak inşa edilen yapı, sadece Barselona’nın değil, İspanya’nın simgelerinden biridir. İspanya’ya ve dahası Akdeniz’e özgü, aradığınız her çeşit gıdayı burada bulabilirsiniz. Pazar her keseye hitap etmektedir. Örneğin 1 litresi 100 euro olan zeytinyağı da bulmak mümkün, 5 euro olanı da. La Boqueria, Türkiye’deki pazar mantığından çok farklı elbette. Burada etten balığa kadar her türlü gıda satılmakta ve pazarın içerisinde, İspanyol ve Katalan mutfağının en güzel örneklerini tadabileceğiniz, ünlü restoranlar da bulunmakta. Pazar günleri kapalı olan La Boqueria’ya mutlaka uğramalı, İspanya’ya özgü peynir ve zeytinyağlarından satın almalısınız.

9- Camp Nou Stadyumu

Bir stadyumu özel kılan ne olabilir ki diye düşünebilirsiniz. Ama Barselona’ya gitmişken, eğer mümkünse mutlaka bu statta bir maç izlemelisiniz. Camp Nou, Barselona’nın Barça takımı ile özdeşleşmiş bir stadyum. Şüphesiz dünyanın en ünlü statlarından. 1982 yılında, Dünya Kupası açılış töreni ve ilk maçına ev sahipliği yapan stat, tarihinden ziyade coşkusu ile insanları vuruyor. Futbola hiç meraklı olmayabilirsiniz ama eminiz ki Camp Nou’da bir maç izledikten sonra fikrinizi değiştireceksiniz. Son derece ateşli ve coşkulu İspanyol taraftarları izlemek, unutulmaz bir tecrübe olacak.

10- Picasso Müzesi

Aslını isterseniz İspanya’da birden fazla Picasso Müzesi var. Barselona’daki Picasso Müzesi, ünlü ressamın ilk çalışmalarının sergilendiği, dünyadaki en büyük Picasso koleksiyonuna ev sahipliği yapar. Müze, Picasso’nun çok yakın arkadaşı Sabartes’in, 1963 yılında bağışladığı Picasso eserleri ile açılmıştır. 1968’de ölen Picasso da buraya çok ciddi bir bağışta bulunmuştur. Bu müzeyi mutlaka görmeli ve ünlü ressamın dehasına şahitlik etmelisiniz.

11- Joan Miro Vakfı Müzesi

İspanyol ressam Miro, sürrealist tarzı ile, sanat tarihinin en önemli isimlerinden biridir. Bu müzede Miro’nın 225 resmine, 150 heykeline ve 5000 çizimine yer verilmektedir. Vakıf binasının kendisi de ayrı bir sanat eseridir. Baskıcı Franco rejimi esnasında Harvard Üniversitesi’nde dekan olarak çalışan Joseph Sert’in tasarladığı bu bina, insanda ferahlık duygusu uyandıran geniş beyaz alanlara sahiptir.

12- Barselona Çağdaş Sanat Müzesi

Ünlü Raval semtindeki müze, dış cephesi camlarla kaplı, oldukça etkileyici bir binadadır. Müze, günümüz Barselona sanat hayatının merkezidir. Müzede genellikle 1900’lerin ikinci yarısından sonra üretilen sanat eserleri sergilenir. Müzede ayrıca dönemlik, geçici sergiler de düzenlenmektedir.

13- Costa Brava

Costa Brava, Katalanların sahil şeridi. Barselona’ya geldiniz ve denize girmek mi istiyorsunuz? O zaman adresiniz Costa Brava olmalı. Costa Brava, muhteşem bir sahil. Masmavi Akdeniz suları ile birleşen altın renkli kumları ve muhteşem gökyüzü ile, cennetten bir parça gibi. Costa Brava’ya bir gününüzü ayırmalısınız. Bölgeye ulaşım en kolay kiralık araç ile sağlanmakta.

14- Kolomb Heykeli

Sütununun uzunluğu ile birlikte toplam uzunluğu, yaklaşık 60 metre olan bu heykel, bronzdan yapılmıştır. Heykel Amerika’yı keşfeden Kolomb’un, Barselona’ya dönüşünü kutlayıp sembolleştirmek amacı ile yapılmıştır. Kolomb bu heykelde bir noktayı işaret etmektedir. Her ne kadar bu noktanın Amerika olduğu söylense de, günümüzde yanlış yeri gösterdiğine dair tartışmalar vardır. Söylemeden geçmeyelim. Heykelin üzerinde durduğu kaidenin bir asansörü var ve bu asansör yardımıyla, heykelin tepesine çıkıp şehri seyredebilirsiniz.

Neden Barcelona?

Barselona, sizin için bir geziden çok daha fazlası olacak. Bir ressamın tualinden çıkmış gibi görünen bu şehre, kesinlikle aşık olacaksınız. Eğer balayı rotası arıyorsanız, tek başınıza bir yerlere gitmek istiyorsanız ya da kalabalık ailenizle bir yurt dışı seyahati hayal ediyorsanız, Barselona size unutulmaz bir tatil yaşatacak. Aerobilet ucuz uçak bileti fırsatları ile Barselona’yı görmek için hemen tıklayın.