Gaziantep uçak bileti ile seyahatinizin tadı damağınızda kalacak

0
1783
Gaziantep uçak bileti ile seyahatinizin tadı damağınızda kalacak
Gaziantep uçak bileti ile seyahatinizin tadı damağınızda kalacak

Gaziantep Türkiye’nin en önemli kültürel zenginliğe sahip şehirlerinden biridir. Bulunduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin gelişmiş şehirleri arasında yer alan şehir, Türkiye için tartışmasız en önemli gastronomi duraklarından biri olarak gösteriliyor. Belki siz de bu yazıyı okurken, aklınızdan bir an önce Gaziantep uçak bileti almayı ve bir an önce Gaziantep mutfağı ile tanışmayı geçirebilirsiniz. Bunun için kuşkusuz ki pek çok sebebiniz olacak.

Dünyadaki en eski yerleşim bölgelerinden biri olan Gaziantep, bereketli topraklara ve ılıman bir iklime sahip, çok güzel bir kent. Gaziantep Türk sanayi ve ticareti için de çok önemli bir şehir, çünkü tam olarak Anadolu ve Orta Doğu arasında bir bariyer konumunda bulunuyor. Ayrıca liman kentlerine de çok yakın. Gaziantep geçmiş çağlardan bu yana hep gelişmiş bir şehirdi. Bunun en önemi sebebi de İpek Yolu üzerinde yer alması olarak gösterilebilir. Şehir sırasıyla Babil, Hitit, Mısır, Med, Asur, Pers, Makedonya, Seleukos, Komagene, Arabistan, Dulkadiroğulları ve Osmanlı idaresine geçmiştir. Bu sebeple, her biri oldukça zengin olan bu kültürlerden pek çok değer, Gaziantep’e miras kalmıştır. Gaziantep uçak bileti ile bu güzellikleri görüp, Antep mutfağının harikalarını tatmaya ne dersiniz?

Gaziantep’te Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler

1- Zeugma Müzesi

Zeugma Müzesi pek çok tarih meraklısına göre Türkiye’yi ziyaret etmek için birinci sebeptir. Hayat Arkeoloji Müzesi’nden sonra, dünyanın en büyük mozaik müzesi olan Zeugma Müzesi, Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan mozaiklerin sergilendiği 30 bin metrekarelik bir alana yayılan bir müzedir. 2011 yılında faaliyete başlamıştır.

Zeugma Antik Kenti’nin kuruluş tarihi, M.Ö 300 yıllarına dek gider. Euphrates, Zeugma’nın kurucusudur ve kenti Fırat Nehri’nin en stratejik ve bereketli noktasında kurmayı tercih eder. Şehir bu özel konumu sebebiyle ticarete çok elverişlidir ve bereketli topraklarında her şey yetişmektedir. Bu sebeplerle şehir git gide kalabalıklaşır ve yaklaşık 80 bin kişilik bir nüfusa ulaşır. Şehir Roma İmparatorluğu sınırlarına dahil edildiği zaman, ismi Zeugma olarak değiştirilir. Zeugma’nın kelime anlamı “geçiş noktası”dır.

Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan mozaikler, yaklaşık 80 yıllık bir kazı çalışmasının ürünüdür. Kazı çalışmaları hala devam etmektedir ve tamamlandığında, toplam 2 bin 500 metrekarelik bir mozaik dokuya ulaşılacağı tahmin edilmektedir.

Zeugma Müzesi, Gaziantep
Zeugma Müzesi, Gaziantep

Gaziantep’teki Eski Tekel Fabrikası alanının üzerine kurulmuş olan müze, yalnızca mimarisi ile değil sahip olduğu teknolojiyle de dünyanın önde gelen müzeleri arasında gösterilmektedir. Müzenin teknolojik imkanları arasında, görüntü tamamlama sistemi vardır. Bu sistem sayesinde, yaklaşık 2 bin yaşında olan mozaiklerin, bir şekilde yok olan parçaları, lazer görüntü sistemi ile tamamlanmaktadır.

Zeugma Mozaik Müzesi, üç blok olarak inşa edilmiştir. Bu üç bloğun inşasında, müzenin ziyaretçilerine bir hikaye anlatabilmesi esas alınmıştır. Bu sebeple bir senaryo üzerine oluşturulan binalarda, o dönemde Zeugma’da yaşayan insanların hayatı birebir aktarılmaya çalışılmıştır. Zeugma’nın kültürü, sanatı ve günlük yaşantısını anlatan bu üç bölüm, kusursuz bir şekilde kurgulanmıştır. Müzede ayrıca 5 adet, büyüklü küçüklü konferans salonu ve 2 adet fuaye bulunmaktadır.

Müzenin en önemli eseri hiç şüphesiz ki “Çingene Kızı” mozaiğidir. Bu mozaik, Maenad olarak da bilinir. Maenad, ismini aldığı villanın yemek salonunda yer alan bir taban mozaiğinin günümüze ulaşabilen tek parçası. Çingene Kızı, derin bakışları ile ziyaretçilerini oldukça etkiliyor. Çingene Kızı bir odada tek başına sergilenmekte ve odanın ışıkları, kızın bakışlarını ortaya çıkarmak için özel olarak ayarlanmaktadır. Dünyanın dört bir yanından insanlar, sırf bu mozaiği görmek için her yıl Gaziantep uçak bileti sorgulamalarını yapmaya devam ediyorlar.

2- Gaziantep Kalesi

Gaziantep Kalesi’ne dair en ilginç detay, kalenin ne zaman ve kimler tarafından yapıldığının meçhul olmasıdır. Ancak kalenin üzerinde bulunduğu höyük, kalkolitik döneme ait işaretler göstermektedir. Bu da günümüzden yaklaşık 6 bin yıl öncesine karşılık gelmektedir.

Gaziantep Kalesi
Gaziantep Kalesi

Eskiden kalenin etrafında, 30 metre ene ve 10 metre derinliğe sahip bir hendek bulunduğu ve kaleye bir köprü aracılığıyla ulaşıldığı biliniyor. Roma Dönemi’nde savunma ve gözetleme amacıyla yaptırıldığı düşünülen kalenin, Gaziantep çeşitli hükümdarlıklar tarafından yönetildikçe, ihtiyaçlara göre yenilenmeler geçirdiği fark ediliyor.

Evliya Çelebi Seyahatname’sinde, kalenin 36 adet burcu olduğundan bahsetmektedir; ancak günümüze yalnızca 12 burç ulaşabilmiştir. Kale, şehrin her yanından tüm heybeti ile görülebilmektedir. Kale günümüzde Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Müzesi olarak halka açık bulunmaktadır.

3- Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Müzesi

Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Müzesi’nin kuruluş amacı, İstiklal Savaşı esnasında Gaziantep halkının verdiği olağanüstü mücadeleyi ölümsüzleştirmektir. Müzede, İstiklal Savaşı sırasında askerlerin ve Gaziantep halkının verdiği mücadele, kronolojik olarak aktarılmaktadır. Resimler, heykeller ve belgelerle aktarılan bilgiler, içeride yayınlanan belgesel ile birlikte ziyaretçilere aktarılıyor.

Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Müzesi
Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Müzesi

Müzenin en ilgi çekici parçaları ise rölyeflerdir. Savaş sahnelerinin anlatıldığı rölyefler gerçekten çok etkileyici görünüyor. Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Müzesi, kurtuluş mücadelesi hakkında daha derin bilgi sahibi olmak ve dönemin ruhunu anlamak için kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir yer olarak gösteriliyor.

4- Rumkale

Fırat Nehri ve Merzimen Çayı’nın birleştiği noktada, oldukça sarp ve yüksek bir kayanın üzerinde bulunan Rumkale, Türkiye’deki en ilginç yapılardan biridir. Bulunduğu kayanın üzerine, kayalar yontularak inşa edilen Rumkale, bu özelliği ile adeta kayaların bir parçası gibi görünür. Hatta uzaktan bakıldığında kalenin varlığını seçebilmek imkansızdır.

Rumkale, Gaziantep
Rumkale, Gaziantep

Kalenin bulunduğu yarımada üzerinde Orta Çağ ve Roma’dan kalma kalıntılar da bulunmaktadır. Hz. İsa’nın havarilerinden biri olan Yohannes, Rumkale’ye yerleştikten sonra, bu kale Hristiyanlar için de çok önemli bir yer haline gelmiştir. Kalenin etrafını tekne turu ile gezebilirsiniz.

5- Ömeriye Camii

Ömeriye Camii’nin Hz. Ömer zamanında yapıldığı, adını da buradan aldığı söylenmektedir. Cami sırasıyla 1210, 1785 ve 1850 yıllarında onarım görmüştür. Gaziantep’in en eski camisi olan Ömeriye Camii, Türkiye’nin de en eski camilerinden biridir.

Caminin yapımına dair çeşitli rivayetlerden bahsedilir. Bunlardan biri, caminin Hz. Ömer zamanında yaptırıldığı ve Hz. Ömer’in torunu olan, Emevi Halifesi Ömer Bin Abdülaziz tarafından da onarıldığıdır. Bir diğer rivayete göre de cami Ömer Bin Abdülaziz tarafından yaptırılmıştır. Caminin diğer adı da bu sebeple “iki Ömer” anlamına gelen Ömereyn’dir.

Camiyi gördüğünüzde, dış cephedeki bazı oyuk ve delikler mutlaka dikkatinizi çekecektir. Bu hasarlar, Kurtuluş Savaşı günlerinden kalma kurşun ve şarapnel izleridir. Cami Cumhuriyet Dönemi’nde de çeşitli onarımlar görmüş ancak Kurtuluş Savaşı’nın izlerinin silinmemesi için, dış cephedeki bu hasarlı bölgelere dokunulmamıştır. Camiye ait ilginç bir başka rivayet de bulunur. Denilene göre cami her yıl bir parça toprağa gömülmektedir. Cami tamamen toprağa gömüldüğü gün de kıyametin kopacağı söylenmektedir.

6- Bakırcılar Çarşısı

Türkiye’nin hemen her doğu ilinde bir bakırcılar çarşısına rastlanır. Ancak Gaziantep Bakırcılar Çarşısı, daha önce gördüğünüz hiçbir bakırcılar çarşısına benzemez. Bakırcılar Çarşısı, Antep’in hala en ünlü çarşısıdır.

Bakırcılar Çarşısı, Gaziantep
Bakırcılar Çarşısı, Gaziantep

Bakır işçiliği, Gaziantep’in en eski ve en önemli meslekleri arasındadır. En az 500 yıllık olan bu mesleğin, Bakırcılar Çarşısı’nda günümüzde de devam ediyor olması ziyaretçilerin de son derece ilgisini çekiyor.

Çarşı hemen her gün çok kalabalıktır. Hem turistler hem de yerli halk, Bakırcılar Çarşısı’na uğramayı ihmal etmez. Bakırcılar Çarşısı’nda bakır ustalarını çalışırken izlemek, Antep gezinize ayrı bir renk katacak.

7- Emine Göğüş Mutfak Müzesi

Gaziantep Kalesi’ne sadece 200 metre uzaklıkta bulunan Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Türkiye’deki en ilgi çekici müzelerden biri. Turizm ve Kültür Bakanlığı yapmış olan, Gaziantepli Ali Hasan Göğüş, doğduğu evi müze haline getirilmek üzere bağışlamıştır. Müzeye annesinin adının verilmesini istemiştir. Esasen 1904 yılında yapılmış olan bu görkemli konak, 2008 yılında müze haline getirilebilmesi için bir tadilat görmüştür.

Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Gaziantep
Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Gaziantep

Bilindiği üzere Gaziantep, Türkiye’nin en önemli gastronomi şehirlerinden biridir. Bu sebeple bu eski konak, bir mutfak müzesine dönüştürülmüştür ve bu anlamda Türkiye’nin ilk mutfak müzesidir. Bu müzede, Antep mutfağına dair her detayı bulmak mümkündür. Antep’in o ünlü, parmak ısırtan lezzetlerinin, geçmişten günümüze hangi araç gereçlerle yapıldığını ve nasıl pişirildiğini bu müzede görebilirsiniz. Müzede sergilenen mutfak araç gereçlerinin hemen hepsi bakırdır ve hepsi çok eskidir. Bu da Antep mutfağında bakırın yerini bir kez daha gözler önüne serer. Müzenin bir de hediyelik eşya mağazası vardır. Bu mağazada siz de birbirinden güzel hediyeliklerden satın alabilirsiniz. 

8- Hamam Müzesi

Gaziantep’e Lala Mustafa Paşa tarafından, 1577 yılında bir külliye yaptırılmıştır. Günümüzde Hamam Müzesi olan hamam, esasında bu külliyenin hamamıdır. Bu hamam pek de iyi bir durumda değilken, 2015 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilmiş ve Türk hamam kültürünün sergilenmesi amacıyla bir hamam müzesine dönüştürülmüştür.

Hamam Müzesi, Gaziantep
Hamam Müzesi, Gaziantep

Balmumu heykellerle bazı hamam ritüelleri de canlandırılmıştır. Bu müze Türkiye’de ziyaret edebileceğiniz ilgi çekici müzelerden biridir. Gaziantep’e gelmişken buraya da uğramadan geçmeyin.

9- Kendirli Kilisesi

Kendirli Kilisesi, 1860 yılında Gaziantep’te bulunan Katolik Ermeniler tarafından, Fransız misyonerlerin ve Fransa kralının desteği ile yapılmıştır. Kilise yapımından 38 yıl sonra çok ciddi bir zarar görmüştür ve yıkılmasına karar verilmiştir. Ardından 1898 yılında, günümüzdeki kilise binası yapılmıştır.

Kilisenin planı, Roma’da bulunan St. Fransua Kilisesi ile birebir aynıdır. Kilisenin taban düzenlemesi oldukça ilgi çekicidir. Taban kırmızı ve beyaz taşlarla, satranç tahtası şeklinde düzenlenmiştir.

Gaziantep’te Ne Yenir?

Gaziantep Havalimanı’na vardığınız anda öncelikle yapmak isteyeceğiniz ilk iş bir Gaziantep lokantasına gitmek olabilir. Bu konuda size hak vermemek elde değil, çünkü dünyanın en özel mutfaklarından biri ile tanışmak üzeresiniz. 

Gaziantep mutfağı, UNESCO tarafından koruma altına alınmış çok özel bir mutfak. UNESCO’nun bu unvanı yalnızca özgün mutfaklara verdiğini de hatırlatalım.

Antep sofrasındaki ilk deneyiminizi küşleme ile açmanızda fayda var. Antep mutfağının lezzetli mi lezzetli et yemeklerinden biri olan küşleme, lokum gibi sinirsiz ve yumuşacık bir et yemeği yemek isteyenlere tavsiyemiz.

Ali Nazik, hemen herkesin bildiği bir başka Gaziantep lezzetidir. Kuş başı et ya da kıyma ile yapılan iki versiyonunu da denemenizi tavsiye ederiz.

Bir başka özel lezzet de simit kebabı. Simit, Gaziantep’te esasen bulgura verilen isim. Bulgur ve bıçak arası kıymanın bazı baharatlar ile yoğrulması sonucu oluşan bir lezzet oln simit kebabını siz de çok beğeneceksiniz.

Gaziantep'de mutlaka yemeniz gerekenler
Gaziantep’te mutlaka yemeniz gerekenler

Yuvalama, belki de şimdiye kadar içtiğiniz çorbalar arasında en lezzetlilerden biri olabilir. Minik hamurların ve nohudun eşlik ettiği, nefis mi nefis bir yemek.

Patlıcan kebabı ve içli köfte sadece bu yöreye özgü lezzetler olmasa da Gaziantep’te bu lezzetleri tattığınız zaman size apayrı bir lezzet şöleni sunacaktır. Bu nedenle bu lezzetleri de mutlaka denemenizi öneririz.

Antep peyniri, Gaziantep’ten ayrılırken mutlaka satın almanız gereken bir peynir türü. Antepliler bu peyniri daha çok kahvaltılarında kızartıp tüketiyor ve künefenin içine koyuyorlar. Siz de Antep peynirini tadabilir, bu lezzeti evinize de götürmek isteyebilirsiniz.

Sıra geldi baklava ve künefeye. Gaziantep’in adı bildiğiniz gibi baklavasıyla anılıyor. O muhteşem fıstık ile incecik hamur katlarının buluşması, sonra tam kıvamında şerbeti ve mis gibi tereyağı kokusu ile damağınızı şenlendireceği çok açık. Dilerseniz Gaziantep’ten kuru baklava alabilir ve evinizde de bu lezzet şölenini sürdürmeyi tercih edebilirsiniz.

Gaziantep Türkiye’nin mutlaka gezilip görülmesi gereken şehirlerinden biri. Siz de bu muhteşem kültürü, eşsiz mutfağı ve elbette köklü tarihi mutlaka keşfedin ve seyahatinizi daha fazla ertelemeyin. Gerek doğal ve tarihi güzellikleri gerekse de o eşsiz mutfağı ile Gaziantep en sevdiğiniz şehirlerden biri olacak. Aerobilet ayrıcalıkları ile Gaziantep uçak biletinizi çok daha ucuza alabilir, size özel kampanya ve fırsatlardan yararlanabilirsiniz.