Deniz, güneş ve tarih Mersin uçak bileti kadar uzağınızda

0
2287

Adını duyduğumuz anda aklımıza o muhteşem tantunisi gelen, güneyin en güzel ve en kadim şehirlerindendir Mersin. Uygarlığının ne kadar eski olduğu, tarihinin ne kadar köklü olduğu ise az kişi tarafından bilinir. Mersin uçak bileti ile sizde tüm bu güzelliklerden haberdar olabilirsiniz.

Akdeniz’in kıyısı boyunca 321 kilometrelik bir alana uzanan Mersin’in, 108 kilometrelik bir bölümünü doğal plajlar oluşturur. Deniz ticaretinde de önemli bir yere sahiptir; Türkiye’nin en büyük limanı Mersin’de bulunmaktadır. Mersin, klasik bir yaz tatilini arzulayan ve deniz, kum ve güneş üçlüsüne ihtiyaç duyanlar için de, tarihe ve arkeolojik gezilere meraklı olanlar için de alternatifler sunar. Bu özelliği ile, ülkemizin en benzersiz şehirlerindendir.

Mersin aynı zamanda çok iyi bir gastronomi durağıdır. Hem doğu hem de Akdeniz mutfağından şahane lezzetleri bulabileceğiniz Mersin, kültürlerin ve mutfakların şahane bir sentezidir.

Mersin’in kısa tarihi

Mersin ve civarında yapılan kazı ve araştırmalarda, bölgedeki ilk yerleşimin Cilalı Taş Devri ve Bakır Çağı’na dek uzandığı görülmektedir. Mersin’in bilinen ilk adı, Kizzuvatna’dır. Bölge Hitit, Asur ve Pers egemenliğine girmiştir.

Antik Yunan Dönemi’nde şehrin adı Zephyrion olmuştur. Antik Yunan Dönemi’nden beri şehirde deniz ticareti yapılmaktadır. Bir dönem de Romalıların hakim olduğu şehir, 7. yüzyılda Araplar tarafından işgal edilmiştir.

Ardından Tolunoğulları, Bizanslılar, Ermeniler, Memlükler ve Ramazanoğulları Beyliği tarafından işgal edilen Mersin, 1517 yılında Osmanlı hakimiyetine geçmiştir.  1918 yılında Sevr Anlaşması uyarınca, Fransız ve İngilizler tarafından işgal edilen Mersin, 1920 yılında işgalden kurtulmuş, 1924 yılında ise il statüsüne getirilmiştir.

Mersin’de görülmesi gereken yerler

1- Mersin Arkeoloji Müzesi

Günümüz modern teknoloji ve teknikleri kullanılarak 2017 yılında yeniden yapılandırılan Mersin Arkeoloji Müzesi, 1978 yılında faaliyete geçmiştir. Yeni hizmet binasının da faaliyete geçmesi ile birlikte, Türkiye’nin en çağdaş müzelerinden biri haline gelmiştir Müzede 1435 adet eser sergilenmektedir. 7465 metrekarelik bir alana sahip olan müzede sergi salonları, çocukların sıkılmadan hoş vakit geçirebilecekleri bir arkeopark, hediyelik eşya dükkanı ve kafe bulunmaktadır.

Mersin Arkeoloji Müzesi Türkiye’nin en çağdaş müzelerindendir

2- Mersin Deniz Müzesi

2011 yılında resmi olarak açılışı gerçekleştirilen müze, Türkiye’de bulunan altı deniz müzesinden biridir. Müze ana sergi salonu, interaktif sergi salonu ve açık hava sergi salonundan oluşmaktadır. Müze, Türk denizcilik tarihine dair pek çok bilgi vermektedir. Bunun yanı sıra müzede, 800 eserden oluşan bir de kütüphane vardır. Müzede geçmişten günümüze denizci kıyafetleri, gemi modelleri, sancak, seyir ve denizci ekipmanları, yağlı boya tablolar, Atatürk’e ait eşyalar, torpidolar, mayınlar, su bombaları, pervaneler, toplar ve büstler yer almaktadır.

Mersin Deniz Müzesi Türk denizcilik tarihine dair pek çok bilgi verir

3- Narlıkuyu Mozaik Müzesi

Doğu Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir göreve sahip olan Poimenios, Narlıkuyu koyunda denize karışan tatlı su kaynağının yakınına, oldukça görkemli bir hamam yaptırmıştır. Bu hamamın tabanını ise, Üç Güzeller adı verilen mozaikle kaplatmıştır.

Narlıkuyu Mozaik Müzesi, Üç Güzeller adı verilen mozaik eserin üzerine inşa edilmiştir

1975 ve 1976 yıllarında bu tarihi hamam; özellikle de tabanındaki mozaik, koruma altına alınmak istenmiştir. Bu sebeple mozaik hiç yerinden kaldırılmadan, üzerine bir bina inşa edilmiştir. Narlıkuyu Mozaik Müzesi, bu mozaiği ve hamamın kalıntılarını bünyesinde barındırır.

4- Ashab-ı Kehf Mağarası

Mersin’in Tarsus İlçesi’ne bağlı Dedeler Köyü’nde, Encülüs Dağı eteklerinde bulunan mağaranın, Kuran’da ve diğer kutsal kitaplarda geçen Yedi Uyurlar’ın mağaralarından biri olduğu söylenir. Dünyada 33 adet mağarası olduğundan bahsedilen Yedi Uyurlar’ın Mersin’de bulunan bu mağarası, bu sebeple inanç turizmi açısından oldukça önemlidir.

Putperestliğe karşı çıkan ve ibadet etmek için bir mağaraya çekilen yedi arkadaş, kralın askerleri tarafından mağaranın önüne duvar örülerek, mağaranın içine hapsedilir. Arkadaşlar birlikte uykuya dalarlar. Aradan tam 300 yıl geçer ve içlerinden biri şehre iner. Şehre indiğinde her şeyin değişmiş olduğunu gören bu kişi, durumu dönemin kralına anlatır ve kral da bu olayı bir mucize olarak adlandırır. Yedi Uyurlar, yani Ashab-ı Kehf Mağarası’nın, Yedi Uyurların 300 yıllık uykularını geçirdiği mağaralardan biri olabileceği inancı söz konusudur.

5- Gilindire Mağarası

Türkiye’nin doğa harikası mağaralarından biri olan Gilindire, diğer adı ile Aynalıgöl Mağarası, 1999 yılında kirpi arayan bir çoban tarafından, tesadüfen keşfedilmiş. Mağaradaki yarı tatlı, yarı tuzlu suya sahip göl, hiç kıpırtısız olduğu ve güneş ışıklarını tıpkı bir ayna gibi yansıttığı için, mağaraya Aynalıgöl adı verilmiş. Oluşumunun ortalama 30 milyon yılda tamamlandığı düşünülen sarkıt, dikit ve sütunlar, mağarayı süslemekte. Türkiye’nin en etkileyici mağaralarından biri olan Aynalıgöl Mağarası, Mersin’de görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.

6- Astım Mağarası

Yerin yaklaşık 15 metre altında bulunan mağaranın oluşumu 3. Jeolojik devre kadar uzanmaktadır. İçerisinde görkemli sarkıt ve dikitlerin bulunduğu mağaraya, merdivenler aracılığı ile inilmektedir. Mağaranın ısısı yaz kış sabit ve 15 derecedir. Mağaranın astım hastalarına iyi gediği söylenmektedir. Bunun sebebi, mağaradaki oldukça yüksek nem oranı olabilir. Astım Mağarası’nın halk arasındaki adı, Dilek Mağarası’dır. Mağaraya bu ismin verilme sebebi, mağaraya giden yoldaki ağaçların dallarına bağlanan çaputlardır. Mağaraya yine oldukça yoğun olan nem oranı sebebiyle, kalp ve tansiyon hastalarının girmesi tavsiye edilmemektedir.

Astım Mağarası’nın mağaradaki oldukça yüksek nem oranı nedeniyle astım hastalarına iyi geldiği düşünülmektedir

7- Taşkuyu Mağarası

Mağara, 2006 yılında bir yol inşaatı esnasında keşfedilmiş ve 2014 yılında turizme açılmıştır. Mağara içerisindeki sarkıtlar, dikitler ve mağara incileri gerçekten görülmeye değerdir. Mağara içerisindeki aydınlatmalar, mağaraya oldukça güzel bir görünüm katmaktadır. Mağaranın içerisindeki ısı yaz kış sabit ve 22 derece civarındadır. Mağaranın en önemli özelliği içerisinde bulunan egzantirikler yani aykırı oluşumlardır. Bu oluşumlar, dünyada az sayıda mağarada görülmektedir.

8- Kızkalesi

Mersin’in Erdemli İlçesi’nde, denizin ortasında bulunan Kızkalesi 2014 yılında, UNESCO Kültür Mirasları listesine girmiştir. Kıyıya uzaklığı ortalama 600 metre civarında olan Kızkalesi, 1199 yılında, Kral I. Leon zamanında yaptırılmıştır. Roma Dönemi’nde korsanların barınak olarak kullandıkları kale, sekiz adet kuleye sahiptir. Kızkalesi, günümüzde bulunduğu semte de adını vermiştir ve bu semt, Türkiye’nin en turistik noktalarından biridir.

Kızkalesi UNESCO Kültür Mirasları listesindedir

9- Adamkayalar

Derin bir vadinin yamacında bulunan ve kayalara oyulmuş figürlerden oluşan Adamkayalar, dünyadaki en heyecan verici arkeolojik eserler arasındadır. Dokuz adet niş içerisine oyulan bu figürlerin, dönemin önemli kişilerine ait olduğu düşünülmektedir. Kızkalesi’ni yukarıdan görecek şekilde inşa edilmiş Adamkayalar, stratejik bir öneme sahiptir. Adamkayalar’ın M.S. 200 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir.

Adamkayalar Kızkalesini yukarıdan görecek şekilde inşa edilmiştir

10- Mamure Kalesi

Kalenin yapım tarihine ilişkin kesin bir bilgi olmamasına rağmen, M.S. 3. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Kalenin etrafındaki hendeğin su dolu olması, kaleyi benzersiz kılmaktadır. Düşmanların kaleye ulaşmasını önlemek amacıyla uygulanan bir savunma taktiği olan su dolu hendek, Türkiye’de başka hiçbir kalede rastlanmayan bir detaydır.

Mamure Kalesi’nin etrafındaki su dolu hendek, düşmanların kaleye erişmesini engellemek amacı ile yapılmış bir savunma taktiğidir

11- Alahan Manastırı

440 ila 442 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen Alahan Manastırı, iki adet kilise, bir manastır, çevredeki mezar yapıları ve keşiş odalarından oluşmaktadır. Kilise binalarının, Ayasofya ile aynı mimari özellikleri taşıdığı görülmektedir. Alahan Manastırı, 2000 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası aday listesine eklenmiştir.

Alahan Manastırı Ayasofya ile aynı mimari özellikleri taşımaktadır

12- St. Paul Kuyusu

Tarsus ilçe merkezinde bulunan kuyu, eskilerden bu yana St. Paul’un doğduğu ev olarak düşünülen bir arazide bulunmaktadır. Kuyuya çok yakın bir noktada bazı duvarların bulunması, bu kanıyı güçlendirmiştir. Hristiyanlar için oldukça önemli bir yere sahip olan St. Paul kuyusu, Kudüs’e hacı olmak için giden Hristiyanların hac yolundaki önemli duraklarından biridir. Kuyu kare planlı olmasına karşın, kuyunun ağzını yuvarlak şeklindeki bir ağaç kapatır. Hacı olmayı planlayan Hristiyanlar, bu kuyunun suyundan içerler. Kuyuda yaz kış, her mevsim mutlaka su bulunur. Çapı 1,15 metre olan kuyunun derinliği ise 38 metredir.

St. Paul Kuyusu Kudüs’e hacı olmak için giden Hristiyanların önemli duraklarından biridir

13- Zeus Tapınağı

Bu tapınak, Zeus’un ejderha Typhon’a karşı elde ettiği büyük zaferin bir göstergesi olarak inşa edilmiştir. Tapınak M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiş olmasına karşın, 5. yüzyılda kiliseye çevrilmiştir.

14- Kleopatra Kapısı

Kleopatra Kapısı, Tarsus ilçe girişinde bulunmaktadır. Yapının özelliği, günümüzde ayakta kalabilen tek antik şehir kapısı olmasıdır. Efsaneye göre ünlü Mısır Kraliçesi Kleopatra, sevgilisi Romalı General Antonius ile, M.Ö. 41 yılında Tarsus’ta buluşmuştur. Şehre bu kapıdan geçerek giren Kleopatra’nın adı, şehrin girişine verilmiştir.

15- Cennet Cehennem

Mersin’in en turistik yerlerinden biri olan cennet cehennem, esasında iki obruğun adıdır. Obruklar doğal yollarla oluşmuştur. Cehennem obruğunun derinliği 128 metredir ve kenarları iç bükey olduğu için, içerisine inmek mümkün değildir. Mitolojide Zeus savaştığı ve yendiği ejderha Typhon’u, Etna Yanardağı’nın altına hapsetmeden önce, bir süreliğine burada tutmuştur.

Cehennem obruğunun derinliği 128 metre, Cennet obruğunun derinliği ise 70 metredir

Cennet obruğunun derinliği ise 70 metredir. Cennet obruğuna 452 adet merdiven yardımı ile inilebilmektedir. Cennet obruğunun içerisinde bir kilise de bulunur. Bu kilisenin adı, Meryem Ana Kilisesi’dir. Bu kilise M.S. 5. yüzyılda, St. Paul tarafından yaptırılmıştır.

16- Yerköprü Şelalesi

Yerköprü Şelalesi, Mersin’in doğa harikalarından biridir. Şelale 29 metre yükseklikten dökülmektedir. Şelalenin etrafında, bölgeye özgü bir fauna oluşmuştur ve gerçekten görülmeye değerdir. Şelale 2011 yılında Tabiat Anıtı olarak tescillenmiştir.

17- Lamos Kanyonu

Erdemli İlçesi sınırları içerisinde olan Lamos Kanyonu, yüzyıllar boyunca suyun aşındırıcı etkisi ile oluşmuştur. Türkiye’deki en güzel kamp alanlarından biri olan kanyonda, çok sayıda yaban domuzu bulunmaktadır. Kanyona, yürüyüş ve doğa sporları için uğrayanların sayısı da oldukça fazladır.

18- Uzuncaburç

Helenistik Dönemde Olba Krallığı’nın ibadet noktası olan Uzuncaburç, Tören Kapısı, Zeus Tapınağı, Antik Çeşme, Sütunlu Cadde, Şans Tapınağı, Zafer Kapısı, Tiyatro, Anıt Mezar, Yüksek Kule, Kiliseler, Nekropol gibi pek çok antik yapıyı bünyesinde bulundurmaktadır.

Uzuncaburç Olba Krallığı’nın ibadet noktasıdır

19- Anamurium Ören Yeri

Yukarı kent ve aşağı kent olmak üzere iki bölüme ayrılan Anamurium kentinin ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. Antik kent, zikzaklı sur duvarları ile çevrilmiştir. Döneminde önemli bir ticari nokta olan Anamurium, Pers ordularının şehri işgal etmesinin ardından eski parlaklığını yitirmiştir. Anamurium 19. yüzyılda, İngiliz Albay Francis Beaufor tarafından keşfedilmiştir.

Anamurium yukarı kent ve aşağı kent olarak ikiye ayrılır

20- Kravga Köprüsü

Mut İlçesi’ndeki Göksu Nehri üzerinde bulunan Kravga Köprüsü, iki ayrı mimari üslupla, iki farklı dönemde inşa edilmiştir. Mimari verilere göre ilk yapı, Erken Roma Dönemi’nde inşa edilmiştir. Üzerine eklenen ikinci yapı ise, 14. yüzyıl civarında Karamanoğlu Beyliği tarafından inşa edilmiştir. Köprünün uzunluğu 84 metredir. Taş köprünün üç adet kemeri ve boşaltma gözleri vardır. Bazı rivayetlere göre bu gözler, köprünün ağırlığını hafifletmek amacıyla yapıya eklenmiştir.

21- Kanlıdivane Antik Kenti

Erdemli İlçesi sınırları içerisinde yer alan antik kent, M.Ö. 2. yüzyıldaki Helenistik Dönemden, M.S. yüzyıldaki Geç Antik Döneme dek, aralıksız bir şekilde iskan görmüştür. Araştırmalar, bölgede Helenistik Döneme ait bir kalenin varlığına da işaret etmektedir. Kentin içerisinde çok sayıda zeytin işleme atölyesine ve sarnıca rastlanmaktadır. Ayrıca kentin, Akkale Antik Limanı ile bağlantılı olduğu da tespit edilmiştir.

Kanlıdivane Antik Kenti M.Ö. 2. yüzyıldaki Helenistik Dönemden, M.S. yüzyıldaki Geç Antik Döneme dek yerleşim yeri olmuştur

Yanı başımızda bulunan güzellikleri ne yazık ki her zaman fark edemiyoruz. Mersin, işte tam olarak bu güzellikleri temsil ediyor. Doğası, denizi, kumu, güneşi, tarihi ve eklektik kültürü ile, ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim yaşatıyor. Mersin uçak bileti ile, topraklarında türlü medeniyetlerin izlerini taşıyan bu eşsiz şehre ziyaret artık çok kolay. Mersin gezinizi bir an önce planlamaya ne dersiniz? Aerobilet tüm seyahatinizde en büyük asistanınız olacak. Şimdiden iyi tatiller dileriz.