Karadeniz’in bir cennet olduğunu söyleyenler, emin olun yanılmıyor. Böyle düşünenlerin sayısı da az olmasa gerek; çünkü Karadeniz’e yurt içi turist akını, her geçen gün katlanarak büyüyor. Eğer Karadeniz’i henüz görmediyseniz, ilk adımınızı Ordu’ya atabilirsiniz. Siz de hayata küçük bir mola vermek ve farklı bir rota üzerinde zihninizi boşaltmak istiyorsanız, bir Ordu uçak bileti satın alabilirsiniz.
Doğal güzelliği ile ziyaretçilerini büyüleyen Ordu, Doğu Karadeniz’de yer almakta. Ordu, Osmanlı Dönemi’nde, 1920 yılında, bağlı bulunduğu Trabzon’dan ayrılmış ve il statüsüne kavuşmuştur.
Ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayalı olan Ordu’da, halkın geçimini %70 oranında fındık üreticiliği karşılar. Şehirdeki sanayileşme pek gelişmemiş olmasına karşın, Ordu’nun iki büyük fabrikasının ürünleri, hemen hemen her eve girmeyi başarmıştır. Bunlar, laminant parke ve çikolata fabrikalarıdır.
İklimi tipik Karadeniz iklimi olan Ordu’nun, iç kesimindeki yüksek yerler, bazen kışın 6 ay boyunca kar altında kalır. Buna karşın sahil kısmı çok daha ılımandır.
İçindekiler
- 1 Ordu’nun kısa tarihi
- 2 Ordu’da mutlaka görülmesi gereken yerler
- 3 1- Ordu Müzesi (Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi)
- 4 2- Ünye Kalesi
- 5 3- Bolaman Kalesi
- 6 4- Kurul Kayaları (Kurul Kalesi)
- 7 5- Ünye Belediyesi Müze Evi
- 8 6- Osman Paşa Şadırvanı
- 9 7- Taşbaşı Kilisesi
- 10 8- Yason Burnu ve Kilisesi
- 11 9- Boztepe ve Teleferik
- 12 10- Gaga Gölü (Grago Gölü)
- 13 11- Gölköy Kalesi
- 14 12- Hoynat Adası
- 15 13- Ulugöl
- 16 14- Civil Irmağı
- 17 15- Perşembe Yaylası
- 18 16- Uzundere Şelalesi
- 19 17- Ordu Sahili
- 20 Ne yemeli?
Ordu’nun kısa tarihi
Eski adı Kotyora (Kut Yöresi) olan şehir, tarih boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Bunlar, Kaşkalar, Medler, Persler, Pontus Krallığı, Roma İmparatorluğu, Doğu Roma İmparatorluğu, Danişment Beyliği, ardından tekrar Doğu Roma İmparatorluğu, Trabzon İmparatorluğu, Anadolu Selçuklu İmparatorluğu, Hacıemiroğlu Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu’dur.
Kaynaklara göre Ordu’daki ilk yerleşimler, M.Ö. 15000 yıllarına dayanmaktadır. M.Ö. 400 yılından daha da önce kurulan Ordu’nun (o zamanki adı ile Kotyora), burada kurulmasının en büyük sebebi, bölgenin doğal bir liman kenti olmasıdır. Fatih Sultan Mehmet zamanında kesin olarak Osmanlı Devleti’ne bağlanan Ordu, 1927 yılından önce Trabzon’un bir kazası idi.
Ordu’da mutlaka görülmesi gereken yerler
1- Ordu Müzesi (Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi)
Bugünkü Ordu Müzesi, Paşaoğlu Konağı olarak adlandırılan yapının içerisinde bulunmaktadır. Konak, 1896 yılında, Ordu’nun zengin eşrafından olan Paşaoğlu Hüseyin Efendi tarafından yaptırılmıştır. 19. yüzyıl sivil mimarisinin en nadide örneklerinden biri olan Paşaoğlu Konağı, bahçesi de dahil olmak üzere 625 metre karelik bir alandadır. İstanbullu ustalara yaptırılan konağın yapımındaki taşlar Ünye’den, çiniler ve ahşap malzemeler ise Romanya’dan getirilmiştir. Konak, 1987 yılında Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi adı ile, kamuya açılmıştır. Müzenin zemin katı, müze yönetimine ayrılmıştır. Birinci kat, etnografik eserler koleksiyonlarına ayrılmıştır. Üçüncü kat ise, konağın yapıldığı zamanlardaki dekoruna uygun olarak, yeniden dekore edilmiş ve tarihi bir konak olarak sergilenmeye başlanmıştır.
2- Ünye Kalesi
Kale M.Ö. 250 yılında, İran kökenli Pontus Kralı II. Mitradates tarafından yaptırılmıştır. Kale 300 metre yüksekliktedir. Rivayete göre kalenin üzerinde bulunduğu yükselti, eksiden bir yanardağ idi. Sürekli lav akışı sebebiyle yükseldi. İşlevini yitirdiğinde ise, Pontuslular tarafından kale yapımında kullanıldı. Ünye Kalesi, bu söz konusu dağ oyularak yapılmıştır. Dağın oyularak kalenin yapılması, kalenin lav birikintileri üzerine yapıldığı rivayetini güçlendirmektedir.
Kale, denizden görünecek ve denizi görecek şekilde inşa edilmiştir. Bunun sebebi güvenliktir. Kalede iki adet tünel ve su ihtiyacını gidermek için sarnıçlar bulunmaktadır. Kalede ayrıca kral mezarları da vardır. Kral mezarları oldukça sarp kayalar oyularak yapılmıştır.
3- Bolaman Kalesi
Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, Pontus Rumları tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Kale, zaman içerisinde karakol ve gözlemevi olarak kullanılmıştır. Kalenin üzerine 18. yüzyılda bir konak inşa edilmiştir. Konağın ismi ise Haznedaroğlu Konağı’dır. Kale iç kale ve dış kale şeklinde iki bölümden oluşur. İç kalenin içinde bazilika planı ile inşa edilmiş küçük bir şapel vardır.
4- Kurul Kayaları (Kurul Kalesi)
1. dereceden arkeolojik sit alanı olan Kurul Kayaları, Sivri bir tepe üzerine kurulmuş bir yerleşim yeridir. Yapılan kazılar sonucu elde edilen bilgiler doğrultusunda, M.Ö. II ve I. yüzyılda tepeye yerleşim yapıldığı tespit edilmiştir.
Kurul Kayaları, Karadeniz Bölgesi’ndeki ilk arkeolojik kazı alanı olmaları sebebiyle önemlidir. Günümüze kadar %30’luk bir kısmı gün ışığına çıkarılabilen kalede, arkeolojik çalışmalar hala devam etmektedir. Kurul Kayaları’nı turistik açıdan daha da ilgi çekici bir hale getirmek amacıyla, kale çevresine yürüyüş alanlar, seyir terası ve oturma alanları yapılmıştır.
5- Ünye Belediyesi Müze Evi
Ünye Müze Evi, Klasik Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan, eski bir Ünye evinin günümüzde de canlandırılmış halidir. Ev, Kaptan Server Bey’e aittir. 2009 yılında belediye tarafından satın alınan ev, restore edilerek müze haline dönüştürülmüştür. Evin içerisinde, o döneme ait eşyalar sergilenmektedir. Evin giriş katında ise, bir hediyelik eşya dükkanı vardır.
6- Osman Paşa Şadırvanı
Esas olarak Ordulu olan Trabzon valisi Hazinedarzade Osman Paşa tarafınca 1842 yılında yaptırılmıştır. Şadırvan, şehre su getirmek amacıyla inşa edilmişti. 6 adet zarif sütunun üzerindeki kubbesi ile, oldukça şık bir mimariye sahipti. Şadırvanın altı köşesinde altı kurna ve bakır maşrapalar vardı. Bu görkemli güzelliğe sahip yapı, 1937 yılında, belirlenemeyen bir sebeple yıktırıldı. Aradan yıllar geçince, 1997 yılında, Ordulu iş adamı Fahri Çelebi tarafından, aslına sadık kalınarak, yeniden yaptırıldı. Osman Paşa Şadırvanı, ülkemizdeki sütunları, dolayısıyla da kubbesi en yüksek şadırvandır.
7- Taşbaşı Kilisesi
1853 yılında, bölgede yaşayan Hristiyan Ortodokslar tarafından inşa edilen kilise, 1937 ve 1977 yılları arasında cezaevi olarak da kullanılmıştır. Kilise, doğu batı istikametinde, dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. Yapının kubbesi hariç her yerinde kesme taş kullanılmıştır. Günümüze ulaşabilen kalıntılardan, kilisenin kuzeyinde evler, okullar gibi çeşitli sosyal mekanlar olduğu anlaşılmaktadır. Muhteşem bir manzaraya sahip olan kilise, mutlak görülmeye değerdir.
8- Yason Burnu ve Kilisesi
Karadeniz’in tek sahil kilisesi olan Yason Kilisesi, 1868 yılında, bölgede yaşayan Rumlar tarafından inşa edilmiştir. 1924 yılında onaylanan nüfus mübadelesi ile, Rumlar bölgeyi terk etmiştir. Rum halkı gidince cemaatsiz, dolayısıyla da bakımsız kalan kilisenin, 1991 yılında, kubbesi ve tavanının bir kısmı çökmüş, toplamda altı adet olan taş sütunları ikisi de yıkılmıştı. 2004 yılında arkeolojik sit alanı ilan edilen kilise, restore edilerek yok olmaktan kurtarılmıştır. Kilisenin güneyde ve batıda olmak üzere, iki adet girişi vardır.
Mitolojik efsanelere konu olan Yason Burnu ise, Ordu’nun turistik açıdan en ünlü noktalarından biridir. Su sporları ve dalgıçlık için, her yıl onlarca turist burayı ziyaret eder. Yason yarımadasının kıyıları, ender görülen bir şekilde, deniz kabukları ile süslenmiş gibidir.
9- Boztepe ve Teleferik
Boztepe, tek bir bakışla Ordu’yu tepeden görme imkanı tanıyan, şahane bir noktadır. Boztepe, eşsiz Ordu manzarası ile rahatlayabileceğiniz, bir kahve ya da çay içebileceğiniz huzurlu bir yerdir. Boztepe’de çok sayıda kafe ya da restoran bulunur. Bir şeyler yiyip içerken aynı zamanda da manzaranın tadını çıkartabilirsiniz. Ordu’ya özgü bazı lezzetleri de, Boztepe’de tatmanız mümkündür. Tepeye, teleferik yardımı ile, ortalama 7 dakikada çıkabilirsiniz. Teleferikle yukarı çıkarken, şehir manzarasının gözlerinizin önünde yavaş yavaş belirmesi, size ayrı bir mutluluk verecek.
10- Gaga Gölü (Grago Gölü)
Gaga Gölü, yapısı itibariyle bir heyelan gölüdür. Göl günümüzde doğal sit alanı olarak koruma altına alınmıştır. Gölün tam orta yerinde küçük bir ada bulunur. Bu ada ile bağlantı, eski bir yapının kalıntıları vasıtası ile sağlanmaktadır. Gaga Gölü, Karadeniz’in güzelim yeşillikleri ve fındık bahçeleri arasında parlayan bir safiri andırır. Gölde bir kaç balık türü (kerevit, sazan) bulunmaktadır; fakat avlanmak yasaktır. Gaga Gölü, Ordu halkı arasında efsaneli göl olarak da geçer. Bir efsaneye göre, gölün altında eski bir şehir olduğu söylenmektedir. Bir başka efsaneye göre ise, gölün altında bir kilise mevcuttur.
11- Gölköy Kalesi
1997 yılında UNESCO tarafından Dünya Antik Eserleri listesine alınan kale, M.Ö. 4. Ve 3. yüzyıllarda Pers Kralı Dara tarafından yaptırılmıştır. Ordu’nun en yüksek kalesi olan Gölköy Kalesi, eski zamanlarda etrafı kapanlarla çevrili olduğu için, işgal edilemeyen tek yer olmuştur. 150 metrelik yüksekliğe sahip kale, oldukça büyük ve geniş bir kaya kütlesi üzerine yapılmıştır. Kale tek kapılıdır. Çok geniş bir alanı kuşbakışı görebilen kalenin yapılma amacı, savunma ve güvenliktir.
12- Hoynat Adası
Perşembe İlçesi’ne bağlı olan ada, Hoynat Tüneli’nin hemen yanında yer alır. Eskiden denizcilerin depo ve sığınak olarak kullandıkları adada, küçük sur kalıntıları vardır. Adada martı ve karabatak kuşları yaşar. Adanın fauna bakımından önemi, Tepeli Karabatak kuşunun, Türkiye’de yuva yaptığı tek yer olmasıdır.
13- Ulugöl
Oluşumu itibariyle bir krater gölü olan Ulugöl, Ordu’nun en büyük gölü olma özelliğine sahiptir. Ulugöl civarındaki yaklaşık olarak 27 hektarlık alan, 2009 yılında Ulugöl Tabiat Parkı olarak adlandırılmıştır. Parkın çevresi Kayın, Kızılağaç, Gürgen ve Akçaağaç türlerinden oluşan ormanlarla kaplıdır. İdeal bir kamp alanı olan tabiat parkında, yaban ördeği ve balık avı yapılabilir.
Özellikle sonbahar aylarında, dökülen ve kızaran yaprakların kırmızı rengi göle yansıdığında, göl gerçeküstü bir manzara vadeder. Fotoğraf tutkunlarının Türkiye’deki en popüler duraklarından biri olan Ulugöl, Ordu’nun en turistik noktalarından biridir.
14- Civil Irmağı
Ulubey tarafından doğup, Ordu şehir merkezinden denize dökülen ırmak, şehir merkezinin iki yakasının arasından süzülmesi sebebi ile oldukça ünlüdür. Şehrin kuşbakışı çekilen hemen her fotoğrafında, Civil Irmağı’nı görmek mümkündür. Civil Irmağı’nı projelendirme çalışmaları devam etmektedir. Proje tamamlandığında, ırmak kenarında pek çok sosyal tesis halkın kullanımına açılacaktır.
15- Perşembe Yaylası
1500 rakımı ile, üzerinde bulunduğu Canik Dağları’nın en yüksek noktalarından biri olan Perşembe Yaylası, Ordu’nun en turistik yaylasıdır. Yeşilin her tonunun görülebileceği yayla, her yıl off-road yarışlarına ve güreş müsabakalarına ev sahipliği yapar. Yaylada hiçbir yapılaşmanın olmaması sebebiyle, manzara tam anlamıyla mükemmeldir.
16- Uzundere Şelalesi
Tam 105 metre yükseklikten dökülen şelale, doğal güzelliği ile ziyaretçilerini büyülemektedir. Şelale civarında piknik alanları ve kameriyeler bulmak mümkündür.
17- Ordu Sahili
Ordu, ülkemizin en uzun sahil şeritlerinden birine sahiptir. Kentin kalbinin attığı noktalar, sahil şeridinde yer alır. Ordu sahilinde uzun bir yürüyüşe çıkabilir, bisiklete binebilir, bir kafede bir şeyler içebilir ve huzur toplayabilirsiniz. Manzarasıyla göz kamaştıran ordu sahili, ordunun adeta hazinesi gibidir.
Ne yemeli?
Karadeniz’e, özellikle de Ordu’ya gidip de mıhlama yemeden dönülmez. Yöreye özgü mısır unu ve özel peyniri ile yapılan mıhlama, uzayıp giden o peyniri ve mis gibi tereyağı kokusuyla hem aklınızı başınızdan alacak, hem de Ordu geziniz için size bol bol enerji verecek.
Kaldirik, Ordu’ya özgü bir başka lezzet. Yöreye özgü bir ot olan kaldirik, öncelikle haşlanıyor. Ardından soğan ile kavruluyor ve üzerine çırpılmış yumurta dökülerek, tavada omlet gibi pişiriliyor.
Dible, pirincin baş rolde olduğu bir yemek. Karadeniz’de çoğunlukla taze fasulyeden ya da kara lahanadan yapılıyor. Yanında buz gibi bir ayranla, muhteşem bir öğün oluyor.
Karalahana çorbası ise, Karadeniz Bölgesi’nden ya da bir Karadenizli’nin sofrasından başka hiçbir yerde yenmemesi gereken bir yemek. İçine eklenen Karadeniz’e özgü lezzetlerle, yemekten ziyade bir şölene dönüşüyor.
Elbette pidesiz olmaz. Ordu’da mutlaka Karadeniz pidesinin de keyfini çıkarın.
Karadeniz’in nazlı sahil kenti Ordu, tüm bu güzellikleri ile sizleri bekliyor. Ordu uçak bileti için Aerobilet fırsatlarından yararlanabilir, ucuz seyahatin tadını çıkarabilirsiniz.